Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15939 E. 2014/18795 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15939
KARAR NO : 2014/18795
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2012/491-2014/206

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 11.11.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu bedensel zarara uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı sigortalının dava konusu iş kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu, ayrıca sürekli iş gücü kaybı oluşmasa dahi 11.11.2002 tarihli zararlandırıcı olayda yaralanıp bu yaralanması nedeniyle elem ve açı çektiği ve hususlarının Mahkemece göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 16. maddesinde iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 18. maddesinde ise yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğine günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirde iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararında maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde %100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK.’ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır.
Bunun yanında iş kazası neticesinde sigortalıda oluşan sürekli iş gücü kayıp oranı hüküm altına alınacak tazminat miktarının tespiti bakımından önemli olmakla birlikte iş kazası neticesinde yaralanan sigortalının maluliyetinin oluşmaması onun manevi zararının doğmadığı, yaralanma nedeniyle elem ve açı çekmediği anlamında yorumlanamaz. İş kazasına maruz kalan işçinin, bu kaza neticesinde sürekli iş gücü kaybı doğmasa dahi yaralanması nedeniyle elem ve açı çekeceği ve manevi zararının oluşacağı açıktır.
Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı % “0” olan davacının istirahatli(raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi, ayrıca sürekli iş gücü kaybı oluşmasa bile yaralanması nedeniyle duyduğu elem ve acı karşılığı olarak manevi zararının doğacağı hususunun göz ardı edilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya görülmüştür.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle maddi ve manevi zarar kavramı yanlış yorumlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; maddi tazminat davası bakımından, davacının raporlu olduğu dönemde %100 oranında malul kaldığını değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak, hesaplanan bu zararından Kurumca sigortalıya istirahatli kaldığı dönemde ödenen geçici iş göremezlik ödemesi var ise bunun rücuya tabi kısmını düşmek ve böylelikle davacının maddi zararını tespit edip tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre karar vermekten, Manevi tazminat davası bakımından ise yine dosyadaki tüm delilleri bir arada değerlendirerek kaza tarihi, tarafların sosyal ekonomik halleri, kusur durumları ile kazalının yaralanmasının niteliğini göz önünde tutarak davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmetme ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
29.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.