Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15902 E. 2014/25847 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15902
KARAR NO : 2014/25847
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, Kurum, yersiz olarak ödediği aylığın, tedavi ve ilaç bedelinin de ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacınınaşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava ve birleşen davada; davacı …’nun, yersiz olarak ödediği 8.732,55 TL aylığın ve 1.282,83 TL tedavi ve ilaç bedelinin ay be ay ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmektedir
Mahkemece , davanın kısmen kabulü ile 8.732,55 TL yersiz maaş ödemesi, 863,88 TL tedavi gideri ile 440,35 TL ilaç ödemesinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacı Kuruma verilmesine; davalı … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ve karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin sübuta ilişkin kararı isabetlidir. Ancak davanın kabul olunan bölümü üzerinden avukatlık ücretinin belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücretin, kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği” düzenlenmiştir. Hal böyle olunca davanın kabul olunan bölümü üzerinden tarife hükümleri gereği hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı olan 1.204,41-TL, hüküm tarihinde yürürlükte olan 1.320 TL maktu vekalet ücretinin altında kaldığından davacı yararına maktu vekalet ücretine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilerek, noksan vekalet ücreti tayini isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, hükmün yalnızca davacı tarafça temyiz edildiği gözetilerek, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5 nolu bendinde davacı yararına avukatlık ücretine ilişkin olarak yazılı bulunan “Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,” şeklindeki paragrafın tümüyle silinerek; “Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine göre, avukat ile temsil edilen davacı yararına, hüküm altına alınan alacak miktarı itibari ile hesaplanan nispi vekalet ücretinin, yürürlükte bulunan maktu vekalet ücretinden düşük olması nedeni ile hüküm tarihinde yürürlükte olan 1.320,00-TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 01/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.