Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15597 E. 2014/20560 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15597
KARAR NO : 2014/20560
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2013/131-2014/207

Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline, borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; KC C. İnş. Sağlık Tur. San. Tic. A. Şti.’’nin, Kurumun 6183 sayılı Kanun’a göre, 2009/18916 no’lu takip dosyasında takip edilen prim borcunun tahsili amacıyla davacı adına çıkarılan ödeme emirinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının dava dışı şirketteki hisselerini 20/06/2008 tarihinde devrettiği ve prim borcundan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı hakkında davalı kurum tarafından 2009/18916 sayılı icra dosyası ile yapılan takibin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2009/18916 no’lu takip dosyasında takip edilen borcun 2008/8 ila 2009/2 aylarına ait prim borcu olduğu, davalı Kurum’un öncelikle borcun tahsili ile ilgili olarak dava dışı şirkete de takip başlattığı ancak alacağın semeresiz kaldığı, 16/03/2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre davacının dava dışı şirketin imza ve ilzama yetkili Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildiği, 26/06/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre davacının Ankara 57. Noterliği’nin 20/06/2008 tarih ve 23482 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle hisselerini devrettiği, bilahare, 18/11/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre davacının Ankara 57. Noterliği’nin 12/11/2008 tarih ve 41258 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle tekrar hisse aldığı ve yine imza ve ilzama yetkili Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildiği, yine, 22/01/2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre davacının Ankara 57. Noterliği’nin 16/01/2009 tarih ve 1783 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle davacının tüm hisselerini devrederek dava dışı şirket ortaklığından ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun’un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu
olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında, davacının ticaret sicil bilgilerine göre davacının borç döneminden önce imza ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı iken 20/06/2008 tarihinde şirketteki hisselerini devrettiği, bilahare, 12/11/2008 tarihinde hisse alarak yine imza ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği, yine 16/01/2009 tarihinde de tüm hissesini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı nazara alındığında, sorumluluk süresi içerisinde kalan kamu borçlarından dolayı 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde belirlenen “haklı sebep olmaksızın ödememe” hali kapsamında sorumlu olacağı açıktır.
Yapılacak iş; davacının, 2008/8 ila 2009/2 dönemler arasındaki prim borçlarından 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde belirlenen ilkeler gereği sorumluluğunun belirlenerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.