Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15589 E. 2014/20543 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15589
KARAR NO : 2014/20543
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2011/690-2014/238

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde zamanaşımına uğramayan çalışmalarının tespitine, zamanaşımına uğrayan çalışma sürelerine ait ödenmeyen primlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, davalı yanında 01.05.1994 – 07.06.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının yaptığı işin ev hizmeti olup İş Kanunun 4/1-e maddesi kapsamı dışında kaldığından, olayda BK’nun hizmet aktine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de bu sonuç doğru değildir.
Gerçekten, davacının istemi belirgin olarak hizmet akdine dayalı olarak geçtiği iddia olunan hizmetlerinin tespitine ilişkin olup, burada sözü edilen hizmet akdinin ise çalışmanın geçtiği tarihlerde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 3/D maddesinde ücretli ve sürekli olarak çalışanlar hariç olmak üzere ev hizmetlerinde çalışanların bu yasaya göre sigortalı sayılmayacakları ve halen yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 4/a bendinde açıklanan tanıma uygun çalışmanın tespiti olduğu, kaldı ki, aynı yasanın sigortalı sayılmayanlara dair düzenlemenin yapıldığı, 6.maddesinin (c) fıkrasında ise ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli çalışanlarında bu kanun kapsamında olduklarının belirtildiği açık olmakla, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 4/a bendi olduğu ve de aynı yasanın 101. maddesi gereğince davaya İş Mahkemesi tarafından bakılacağı açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi