Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15395 E. 2014/18357 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15395
KARAR NO : 2014/18357
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 30. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/379-2013/56

Davacı, Kurumca yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davalının ayrıldığı eşle birlikte yaşadığı gerekçesi ile ölen babasından aldığı ölüm aylığının kesilerek yersiz ödenen aylıkların geri iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, GOP 5. İcra Müdürlüğünün 2011/12098 sayılı icra takibinin 1.246,62 TL net alacak, ve 91,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 1.332.62 TL üzerinden kabulü ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalının 26.12.2003 tarihinde boşandığı, eski eşi ile tekrar 19.12.2010 tarihinde evlendiği, davalının ayrıldığı eşle birlikte yaşadığı gerekçesi ile ölen babasından aldığı ölüm aylığının kesilerek yersiz ödenen aylıkların geri iadesi için Gaziosmanpaşa 5.İcra Dairesinde 13.066,56TL’lik asıl alacak ve faizleri için icra takibi başlatıldığı, borcun konusu olan dönemin 17.10.2008-16.10.2009 olduğu, fakat ödemelerin 17.10.2009-17.02.2011 tarih aralığında yapıldığı anlaşılmaktadır.Ancak dosya içinde SGK Kontrol Memur Rapor ve eklerine rastlanmamıştır.
Sonuç olarak; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 56.maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, Anayasanın 20. maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm deliller toplanmalıdır. Öncelikle SGK Kontrol Memur Raporu ve ekli tutanakları getirtilerek, davacının eski eşinin çalışıp çalışmadığı, çalışır ise işyeri adresi ile yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak, muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, tespit olunan adreslerdeki yakın komşuların tanıklıklarına res’en başvurularak somut ve açık beyanları alınmalı, eski eşin tespit olunacak adreslerindeki su, elektrik, telefon aboneliklerinin kimin adına tesis edildiği saptanmalı, davacının eski eşinin nerede çalıştığı ve maaşı var ise hangi bankadan maaş aldığı da araştırılmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/ Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahalle/köy muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine ayrıntılı olarak başvurulmalı, çocuk var ise kimle kaldığı ve öğrenim durumları devam ediyor ise nerede öğrenim gördükleri açıklığa kavuşturulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.