Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15215 E. 2014/24103 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15215
KARAR NO : 2014/24103
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2014
NUMARASI : 2013/776-2014/197

Davacı, maaşının kesilmesine ilişkin işlemin iptaline, kesilen aylıkların faziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 09/07/2002 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Serdal Kaçaroğlu ismi ile verilen ihbar dilekçesi üzerine Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 28/10/2011 tarihli kontrol memuru raporuna göre, boşanma ilamında yer alan “Atatürk Mah. 8. Sok. No:56/1 İkitelli/İstanbul” adresinde yapılan çevre araştırmasında, davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıkları; 2002 yılında boşanmalarına rağmen 2011 yılı itibari ile aynı adreste kayıtlı oldukları tespit edilmiş, adrese gidildiğinde ismi öğrenilemeyen 4. dairede oturan apartman sakini ve apartman boşluğunda karşılaşılan apartman sakinlerinin, davacı ve eşinin binanın bodrum katında yıllardır birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri belirtilmiştir. Mahkemesince yaptırılan 08/05/2013 tarihli kolluk araştırmasında davacının eski eşi ile birlikte yaşamadığı bildirilmiş, mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıklarının da eylemli birlikte yaşamın bulunmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru tarafından yapılan çevre araştırmasında dinlenen apartman sakinlerinin davacı ve eşinin boşandığından haberdar olmamaları ve yıllardır birlikte yaşadıklarını beyan etmeleri, adres kayıtlarının da birlikte yaşamın varlığını teyit eder nitelikte olması karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.