Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/15148 E. 2014/27597 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15148
KARAR NO : 2014/27597
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/4-2013/991

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 17/09/1986 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 17.9.1986 tarihinde davalı O.. K..’a ait işyerinde bir gün süre ile geçen çalışmasının ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; ” Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen 17.9.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına 26.9.1986 tarihinde intikal ettirildiği, işyeri iz kapsamına aılndığından işyeri kayıtları ile bordroların temin edilemediği, tanık İ.. K.. beyanına başvurulduğu, davacı ile birlikte çalıştıklarını belirttiği, bu doğrultuda Dairemizin 10.4.2014 gün, 2014/2930-7444 E., K. Sayılı ilamı ile tanığın hizmet cetvelinin temini için geri çevirme yapıldığı ancak tanığın davalı işyerinde çalıştığının gelen belgeler göre belirlenemediği anlaşılmıştır. Somut olayda, işyeri belgelerinin iz kapsamına alınması nedeni ile çalışmanın varlığını kanıtlayacak belgelere ulaşılamamasa da, davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin varlığı gözardı edilerek hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının sigorta sicil numarasının kurumun hangi ünitesince verildiği ve hangi yılın ve ayın serilerinden olduğunu sormak ve nizalı döneme ait olduğunun tespiti halinde davanın kabulüne, aksinin tespiti halinde ise de toplanan deliller doğrultusunda sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.