Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/14893 E. 2015/4245 K. 05.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14893
KARAR NO : 2015/4245
KARAR TARİHİ : 05.03.2015

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, sigorta primine esas kazancının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işyerinde çalıştığı dönemde almakta olduğu gerçek ücretin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulü ile, davacının iş akdinin feshi tarihinde net ücretinin 2.268,45 TL olduğunun tespitiyle, sigortaya eksik bildirilen ücretlerinin prime esas olmak üzere davalı … tarafından diğer davalı işverenden tahsiline karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda ücret olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı işçi, davalı işyerinde nitelikli işçi (topograf) olarak çalıştığını ileri sürmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının 4.6.2005-14.2.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı çalışmalarının bulunduğu, davacının prime esas kazanç miktarlarının asgari ücret üzerinden Kuruma bildirildiği, davalı işveren tarafından sunulan ücret bordrolarının imzasız olduğu, davacıya ödenen ücretlere ilişkin 15.8.2007- 16.11.2007 tarihleri arasında tanzim olunan tediye makbuzlarının ise davacı ve davalı şirket muhasebecisi … tarafından imzalı olduğu anlaşılmaktadır.
Gerçek ücretin tespiti istemini içeren bu tür davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. 506 sayılı Yasa’nın 77. madde 1. fıkrasında prim hesabında gözönünde tutulacak kazançlar belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 80.maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 77/1. ve 79/10. maddesi olan bu tür davalarda, hizmetleri Kuruma bildirilen davacının aldığını iddia ettiği ücret konusu üzerinde durulmalı bildirilen sürenin evvelinde bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu m.288 de yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Kanun madde 3 B ve D de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı gözönünde tutulmalıdır.
Yapılacak iş, davacıya ödenen ücretlere ilişkin 15.8.2007- 16.11.2007 tarihleri arasında tanzim olunan tediye makbuzlarındaki imzaların davacı ve davalı şirket muhasebecisi …’a ait olup olmadığını araştırıp imza inkarı halinde bu husuta imza incelemesi yaptırmak, keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve Türkiye İstatistik Enstitüsü’nden emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı …ye iadesine 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.