Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/14754 E. 2014/27237 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14754
KARAR NO : 2014/27237
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Bursa 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2014
NUMARASI : 2007/1112-2014/315

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Y. P. İnş.San. Ve Tic.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekili ile davalı Y. P. İnş.Ltd.Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 05.07.2006 tarihindeki iş kazası sonucu yaralanarak %42 oranında sürekli işgöremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davalılardan O. Renault A.Ş aleyhine açılan davanın vazgeçme nedeniyle reddine, 13.452,85TL maddi, 20.000,00TL manevi tazminatın davalı Y. P. İnş.Ltd.Şti.’den tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, 05.07.2006 tarihli zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, kazanın oluşumunda %30 oranında davacı kazalı, %70 oranında ise davalı Y. P. İnş.Ltd.Şti.’nin kusurlu olduğu, yargılamaya konu kazanın birleşen dosya davalısı M. Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.’nin Bursada bulunan yedek parça dağıtım merkezinin bir kısım tamir ve tadilat işlerinin yüklenici Y. P. İnş.Ltd.Şti. tarafından yapımı sırasında mütahit şirketce sıvacı ustası olarak istihdam olunan kazalının üzerinde çalıştığı iskelenin tabanındaki kalasın kırılması suretiyle meydana geldiği, 09.05.2014 tarihli karar gerekçesinde birleşen dosya davalısı M. Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.’nin anılan iş kazasının oluşumunda kusurunun bulunmayıp ayrıca bu davalı ile olayda kusuru olan davalı Y. P. İnş.Ltd.Şti. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin de olmadığı yönünde tespit yapılmakla birlikte hüküm kısmında birleşen dosya davalısı bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmediği, ayrıca hükme esas alınan hesap raporunda davacının asgari ücretle çalıştığı varsayımına göre hesaplama yapılıp bu hesaplama sırasında da dosyadaki kayıtlardan 01.03.2010 tarihinde emekli olduğu anlaşılan davacının aktif dönem zararının 60 yaşını doldurduğu 2014 yılına kadar hesaplandığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’nın 297/2 maddesinin “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin ,taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmüne göre de Mahkemelerin taleplerden her birini karşılama yükümlülüğü düzenlenmiştir.
Bunun yanında İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Son olarak belirtilmesi gereken bir husus da kural olarak iş kazasına maruz kalan sigortalının maddi tazminat miktarı, işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşur. Pasif dönem, sigortalının aktif çalışma döneminin sona ereceği, bir başka anlatımla emeklilik döneminin başlayacağının varsayıldığı tarihten itibaren, muhtemel bakiye ömrü sonuna kadar devam edecek olan dönemi ifade eder. Varsayıma dayalı olarak pasif dönem, erkeklerde 60, kadınlarda 55 yaşın dolduğu tarihte başlatılır. Bunun nedeni, SSK kapsamında çalışanların 506 sayılı Yasa hükümlerine göre bu yaşta emekli olabileceklerinin kabulüdür. Gerçekte bu tür tazminat davalarında zarar hesabında varsayımlara göre sonuca gidilmesi bir zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Pasif dönemin de her sigortalının koşullarına göre hangi tarihte gerçekleşebileceği ayrı ayrı tespit edilebilir ve buna göre hesap yapılabilir ise de henüz böyle bir uygulama bulunmamaktadır. Eğer, dava sırasında sigortalının yaşlılık aylığının fiilen kendisine bağlandığı anlaşılabiliyor ise artık varsayıma gidilerek sigortalı erkek ise 60, kadın ise 55 yaşına kadar aktif çalıştığı varsayımına göre hesap yapılmaz, pasif dönemin artık belli olan emeklilik tarihi esas alınarak hesaplanması gerekir. Bu hesaplamada pasif dönemde esas alınması gereken ücret ise muhakkak ki asgari ücrettir.
Bu açıklamadan olarak somut olayda;
1) 09.05.2014 tarihli kararda birleşen dosya davalısı Renault M. A.Ş. bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Zira yukarıda açıklandığı üzere mahkeme kararlarının her türlü tereddüt ve şüpheden uzak, taleplerden her birini karşılayıcı nitelikte olması gerekmektedir.
2) Maddi tazminat davasına etkileri gözetildiğinde kazalı çalışanın gerçek ücretinin tespiti hem davacı hem de davalı yan bakımından son derece önemlidir. Zira asgari ücret üzerinden yapılacak hesaplama ile onun misli üzerinden yapılan hesaplamalarda çok farklı tazminat değerlerinin ortaya çıkacağı izahtan varestedir. Bu durumda mahkemelere düşen en önemli vazifelerden bir tanesi de sigortalının gerçek ücretini hiçbir ihtilafa mahal vermeyecek biçimde ortaya koymaktır. Böylesine kapsamlı bir araştırma bir yönüyle davacının hakkının işverenleri tarafından yenmesine engel teşkil edecek diğer yönüyle de kazalının hak etmediği tazminatlara kavuşmasının ve böylelikle sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilecektir. Hal böyle olunca davacı sigortalının ücretinin ayrıntılı bir şekilde araştırılmadan asgari ücretten hesaplamanın yapıldığı hesap raporunun hükme dayanak yapılması da doğru olmamıştır.
3) Davacının 01.03.2010 tarihinde emekli olup fiilen yaşlılık aylığı aldığı tarih artık belli iken 60 yaşına kadar çalışacağı ihtimaline göre maddi zararının hesaplanması da ayrıca hatalı olmuştur.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan Y. P. İnş.San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ne iadesine, 15/12/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.