Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1458 E. 2014/3048 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1458
KARAR NO : 2014/3048
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/408-2013/570

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın husumet nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, husumetin davalı H.. A..’ın eşi dava dışı M. A. yöneltilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının, dava dışı M.A. ait inşaat işyerinde çalıştığı sırada iş kazası geçirerek yaralandığı, davacının, davalı H.. A.. tarafından işe alındığı, yaptığı iş süresince davalı H.. A..’a bağımlı olarak hareket ettiği, tüm işlerin davalı H.. A.. tarafından takip edildiği, davacının dava dışı M. A. tanımadığı, davacı vekilinin dava dışı M. A. husumet yöneltme için mahkemeden süre talep ettiği halde, mahkemece talep dikkate alınmaksızın davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece, 6100 sayılı Yasanın 124/3 ve 124/4 maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak, davacı vekilinin dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebini kabul ederek, davacı tarafa dava dışı M. A. husumet yöneltmek üzere süre verilerek yargılamaya devam edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.