Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/14312 E. 2014/25329 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14312
KARAR NO : 2014/25329
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Bünyan Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2014
NUMARASI : 2013/59-2014/38

Davacı, kesilen yetim aylığının yeniden bağlanmasına, biriken aylıkların ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya ilamına uyularak davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Bünyan Aile Mahkemesinin 11.2.2009 tarih 2009/1 Esas ve 2009/22 Karar sayılı ilamıyla boşanmıştır ve davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 8.10.2009 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı 20.3.2009 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir. Öte yandan davacının ayrıldığı eş ile 4.9.2012 tarihinde yeniden evlendiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Dosya içeriğinden, 8.10.2009 tarihli Kontrol Memuru Raporunun ekinde muhtarın ifadesi bulunmakta olup, sonrasında mahkemece dinlenen tanık beyanlarının da muhtar beyanını doğrular nitelikte olduğu ve davacı ve ayrıldığı eşin nüfustan gelen ikamet adreslerinin de aynı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar ve 8.10.2009 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir. Ayrıca davacı ve ayrıldığı eşin sonradan yeniden evlenmeleri de fiilen birlikte yaşadığının karinesi olup, aksi somut delillerle ispatlanamamıştır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.