Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/14152 E. 2014/25008 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14152
KARAR NO : 2014/25008
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2014/59-2014/371

Davacı, Kurum tarafından yapılan icra takiplerinin ve ödeme emirlerinin iptaline hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; …. Teks. Paz. Anonim Şirketi’’nin, (eski ünvanı, … Teks. Paz. San. A.Ş.) Kurumun 6183 sayılı Kanun’a göre, 2012/80983 ve 2012/80984 no’lu takip dosyalarında takip edilen prim ve işsizlik sigortası primi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına çıkarılan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının dava dışı şirkette temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı ve şirketin üst düzey yönetici ve yetkili kişisi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı hakkında davalı Kurum tarafından 2012/809.. ve 2012/80.. no’lu takip dosyaları ile yapılan takiplerin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2012/809.. ve 2012/809.. no’lu takip dosyalarından takip edilen borcun 2012/5-9. aylarına ait borç olduğu, 15/10/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre 07/10/2008 tarihli olağan genel kurul toplantısıyla davacının dava dışı şirketin Yönetim Kurulu üyesi olarak seçildiği ancak imza ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, takibata konu borç dönemlerinde de davacının Yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır
Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun’un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında, davacının ticaret sicil bilgilerine göre borç dönemi olan 2012/5-9. aylarında yönetim kurulu üyesi olması nazara alındığında, bu süre içinde kalan kamu borçlarından dolayı 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde belirlenen “haklı sebep olmaksızın ödememe” hali kapsamında sorumlu olacağı açıktır.
Yapılacak iş; davacının 2012/5-9. aylarındaki borç döneminde dava dışı şirketin Yönetim Kurulu üyesi olduğu anlaşılmakla, davacının 5510 sayılı Kanun’un 88/20 maddesi gereğince prim ve işsizlik sigortası primi borçlarından sorumlu olacağı kabul edilerek davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.