Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13941 E. 2014/26677 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13941
KARAR NO : 2014/26677
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2013/474-2014/70

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17/06/2005-21/01/2007 tarihleri arasındaki gerçek kazançlarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Savunma hakkı Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup HMK’nın 27. maddesinde de ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez (HMK mad. 27). Buna göre hakim, Anayasa ile güvence altına alınan ve HMK’da da ayrıca düzenlenmiş bulunan iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile prime esas kazançları ile bir kısım işçilik alacaklarını birlikte talep etmiş, her iki talebin kabulüne dair verilen ilk karar; Dairemizin 13.03.2013 Tarih ve 2013/3871 esas, 2013/4598 karar sayılı kararı ile her iki davanın birarada görülemeyeceği, davaların tefrik edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak davalar tefrik edilmiş ise de; prime esas kazançların tespitine yönelik dava dosyasının tensip zaptında davalı şirketin taraf olarak yer almaması ve sadece davacı ile davalı Kurum vekiline tebligat çıkarılarak yargılamaya devam edilmesi, bu itibarla usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan, davalı şirketin savunma hakkını kısıtlar şekilde yargılamanın sona erdirilip hükmün tebliğ edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin ve davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan K.. A…’ne iadesine, 09/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.