Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13884 E. 2014/18972 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13884
KARAR NO : 2014/18972
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/451-2014/178

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hasım olarak gösterilen davalı H.. İ..’ın taraf ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının 01/06/2007 – 01/11/2008 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti için davalı Kurum ve davalı H.. İ..’ı hasım göstererek dava açtığı, davacı tarafın tespitini talep ettiği 01/06/2007 – 01/11/2008 tarihleri arasındaki kayıtlı bulunan işyerlerinin sicil no ve ve ünvanlarına göre davalı H.. İ..’ın isminin bulunmadığı, davacı tarafın davalı H.. İ..’ı hasım göstermesinin husumette iyiniyetle yanılgıya dayandığı, mahkemece gerçek hasma husumet yöneltmek üzere davacı tarafa kesin süre ile önel verilmediği ve husumetin yanlış kişiye yönlendirildiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4 maddesinde “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmünü amirdir.
Hal böyle olunca, mahkemece 6100 sayılı Yasanın 124. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak, davacı tarafın dürüstlük kuralına aykırı olmayan husumette yanılgısı gözönünde bulundurularak yargılamaya devam edilmesi ve gerçek hasma husumet yöneltmek üzere davacı tarafa kesin süre ile önel verilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.