Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13858 E. 2014/20809 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13858
KARAR NO : 2014/20809
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Alanya İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2012/279-2014/119

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan S.. Ş.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı . E. İnş. Ltd.Şti’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, davalı işverenin işçisi olarak çalışırken 29.01.2006 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle büyük oranda iş göremez duruma geldiğini ileri sürerek 25.000,00.- TL maddi, 25.000,00.- TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiş, davalı yanlarca davanın reddi savunulmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S. E. İnş. Ltd. Şti’ den alınarak davacıya verilmesine; davalılar O.. Y.. ve A.. Y.. aleyhinde açılmış olan davanın husumet yokluğundan reddine, karar verilmiş, karar davalı S. E. İnş. Ltd.Şti vekilince temyiz edilmiştir.
% 0 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının, iş kazasında % 30 ve davalıların ise % 70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. B.K.’nun 47.maddesinde, bedensel bütünlüğün bozulması halinde, hakimin, olayın özelliklerini göz önünde bulundurarak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük, eş değişle vücut bütünlüğü kavramının fiziksel bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebildiğinden Hakimin, kararında bu özellikleri, objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Öte yandan manevi tazminatın tutarını belirleme görevi, hakimin taktirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı ve duyulan üzüntüyü hafifletecek nitelikte olması gerekir. Hakimin bu konudaki taktir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, işçinin sürekli iş göremezlik oranı, yaşı ve olay tarihi gibi durumları göz önünde tutması gerektiği söz götürmez.
Olayın oluş şekline, müterafık kusur oranlarına, maluliyet oranına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.06.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı içtihadı birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, hak ve nesafet kurallarına göre hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.