Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13604 E. 2014/20088 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13604
KARAR NO : 2014/20088
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2008/418-2013/111

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 2006/2-12.aylar ve 1.12.2007-15.5.2008 tarihleri arası davalı işyerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespiti ile 506 sayılı Yasanın Ek-5.maddesine göre itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidildiği ortadadır.
Uyuşmazlık, davacının Kuruma bildirilmeyen sürelerde de davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve 506 sayılı Yasa’nın Ek-5.maddesinde yer alan itibari hizmet süresinden yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davalı işyerinin 2.12.2011 tarihi itibariyle tasfiyesine karar verildiği,davacının tespit istemine konu dönemde 23.7.2005-31.1.2006 tarihleri arasında davalıya ait .. sicil nolu işyerinde,1.12.2006-1.12.2007 tarihleri arasında 1030586 sicil nolu dava dışı işyerinde ,2008/1.ayda 2 gün 1030586 sicil nolu dava dışı işyerinde,23.5.2008-30.6.2008 tarihleri arasında … sicil nolu dava dışı işyerinde,sigortalı çalışmalarının bulunduğu,tespite konu dönemde başka bir işyerinde çalışmasının bulunmadığı,davacı adına yapılan sigortalı hizmet bildirimlerinin 30 gün ve 1A esasına göre yapıldığı, M. G gemisi kaptanı tarafından düzenlenen belgede davacının 27.7.2005-6.9.2007 tarihleri arasında çalıştığının bildirildiği, 30.11.2007 tarihli imzalı belge suretine göre davacının 1.12.2007 tarihinden itibaren ücretsiz izne çıkmayı kabul ettiğinin belirtildiği, davacı ve davalı şirket arasında 23.7.2005 tarihli ,1750 TL ücret karşılığında 30 gün süre üzerinden akdedilen belirli süreli iş sözleşmesinin mevcut olduğu,5.9.2007 tarihli gemi adamları listesinde davacının yer aldığı,28.11.2007 tarihli gemi adamları listesinde davacının adının kaptan olarak geçtiği, dinlenen bordro tanıklarının davacının çalışmasına ilişkin olarak net beyanda bulunmadıkları,mahkemece bilirkişi heyeti ile işyerinde keşif yapılmadığı,davacının davalı işverene ait işyerinde yaptığı görevin ne olduğu ve bu görevin 506 sayılı Yasa’nın Ek-5.maddesi kapsamında olup olmadığının sağlıklı bir biçimde araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının tespit istemine konu dönemde çalıştığını iddia ettiği geminin bağlı bulunduğu Liman Başkanlıklarından gemi adamları listesini celbetmek, çalışmanın fiilen denizde geçip geçmediğini resen tespit etmek,işverenin Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan diğer bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek,çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davacının bu işyerinde yaptığı görevin itibari hizmet kapsamında kalıp kalmadığını davacının işyeri özlük dosyasını eksiksiz getirterek sağlıklı bir biçimde araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.