Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13564 E. 2014/24587 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13564
KARAR NO : 2014/24587
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2009/419-2013/134

Davacı, 08/04/2004 tarihinden itibaren sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 8.4.2004-30.9.2009 tarihleri arasında … Köyü Tüzel Kişiliği nezdinde dikim sahası bekçisi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8.4.2004-8.5.2005 tarihleri arasında davacının köy bekçisi sıfatı ile çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda; davacının davalı Köy Tüzel kişiliğinde geçtiğini ileri sürdüğü hiçbir çalışması SGK’na bildirilmemiştir. Davalı Köy Tüzelkişiliği adına işyeri tescil kaydı bulunmadığı, davacının 5510 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca sigortalılık tescil kaydının olmadığı,1.2.2001-10.3.2010 tarihleri arasında 9 yıl 1 ay 9 gün mecburi tarım sigortalılığının bulunduğu,davacının 2008/10. ve 11.aylarda orman dikim işçisi olarak çalıştığına ilişkin puantaj kaydı bulunduğu, 13.4.2004 tarihli köy kararı ile ağaçlandırma sahasının korunmasına ilişkin karar alındığı ancak bu iş için kimin görevlendirildiğinin açıklamadığı, dinlenen tanıkların davacının çalışma sürelerine ilişkin olarak net beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, ihtilafa konu 8.4.2004-30.9.2009 tarihleri arasında Köy Tüzel kişiliği nezdinde özellikle 20.12.2005 tarihinden sonra tutulup dosya kapsamında yer almayan köy karar defterinin celbedilerek davacının çalışmasına ilişkin kayıtlar bulunup bulunmadığını denetlemek,davacıya ilişkin kayıtlar varsa bu kayıtlarda imzası bulunan kişileri dinlemek, çalışıldığı iddia edilen iş ağaçlandırma sahası bekçiliği olduğu için, Orman İşletme şefliğinden tespite konu dönemi kapsayacak biçimde davalı köy tüzel kişiliğinde bulunan ağaçlandırma sahasına ilişkin kayıt ve belgeleri celbetmek, 2004/5-2008/10.aylar ve 2008/12-2009/9.aylara ilişkin puantaj kayıtları olup olmadığını araştırmak ,puantaj kayıtları olduğu takdirde davacı ile çalışması bulunan kişileri tanık sıfatı ile dinlemek, davacının tespitini istediği dönemde görev almış olan muhtar ve azaların gerekirse yeniden tanık olarak beyanlarını almak, gerektiğinde Köy Tüzelkişiliği’nde tespite konu dönemde görev yapmış Okul müdürü, öğretmen ve köy imamı gibi kamu görevlilerinin beyanlarına başvurmak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini ve çalışmanın aralıksız olup olmadığını net belirlemek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan … Köyü Tüzel Kişiliği’ne iadesine, 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.