Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/13563 E. 2014/18704 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13563
KARAR NO : 2014/18704
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Çerkezköy İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2014/96-2014/83

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 14.09.2009 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanarak 13.12.2010 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerinin davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin 25.07.2013 tarihli önceki kararının taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 18.11.2013 tarih 2013/16051 Esas 2013/21089 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak; davacı eş M.. Ö.. için 1.159,72 TL Maddi tazminatın ve 80.000,00 TL manevi tazminattan davalı tarafından bu davacıya yapılan 8530 TL yardım miktarının takdiren mahsubu ile 71.470 TL manevi tazminatın, davacı çocuk E.. Ö.. için 10.517,17 TL maddi tazminatın ve 40.000,00 TL. Manevi tazminatın, davacı çocuk H.. Ö.. için 40.000,00 TL. Manevi tazminatın ölüm tarihi olan 13.12.2010’dan itibaren yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 4.500,00 TL. bakıcı ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Meydana gelen iş kazasında, davalının % 75, vefat eden sigortalının % 25 oranında kusurlu oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat tutarları bir miktar fazladır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda 25/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.