Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/133 E. 2014/28095 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/133
KARAR NO : 2014/28095
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/200-2013/389

Davacı, murisi davalılardan işverene ait işyerinde 04/05/1987-30/08/1990 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilleri ile İ.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının müteveffa eşi E. E.’ in 04/05/1987- 30/08/1990 tarihleri arası davalıların işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının murisi Emrullah Erkiz’ in 04/05/1987 – 30/08/1990 döneminde davalıların işyerinde haftada 3 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidildiği ortadadır.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davalılara ait işyerinin 25/09/1985- 31/12/1987 tarihleri arasında 506 sayılı kanuna tabi olduğu, 04/05/1987 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, ihtilaf konusu döneme ilişkin dönem bordrolarının bulunmadığı, davacının davalılara ait işyerinde kuruma bildirilen sigortalı çalışmasının bulunmadığı, dinlenen davacı tanıklarının davacının çalışmasına ilişkin olarak çelişkili beyanda bulundukları anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının, davalıların tahmil- tahliye işlerini yürüttükleri ilgili liman başkanlığı tarafından düzenlenmiş varsa kimlik belgeleri ile limana giriş- çıkışlarını gösterir her türlü kayıt ve belgelerinin getirtilerek bu kayıt ve belgelerle davacı tanıklarının beyanlarını karşılaştırmak, gerektiğinde hizmet tespitine konu dönemde anılan limanda tahmil- tahliye hizmeti verilen gemilerin ve aynı liman sahasında faaliyet gösteren diğer firmaların kayıtlı çalışanları ve idarecilerinin tanıklığına başvurmak suretiyle davacının davalıların işçisi mi piyasa hamalı mı olduğunu, davalıların işçisi ise çalışmasının sürekli mi haftada 3 gün mü olduğunu, part-time mı full- time mı çalıştığını araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının ve davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalılardan İ.. B..’ya iadesine
23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.