Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/12619 E. 2014/25064 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12619
KARAR NO : 2014/25064
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2013/587-2014/247

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 03/09/2007-11/05/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalı kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, davalıya ait işyerinde 3.9.2007-11.5.2008 tarihleri arasında çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, kısmen kabul ile davacının 3.4.2008-3.5.2008 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmeden, fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerden de değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; davalı işyerinin uyuşmazlık dönemine ait dönem bordroları olmadığından bu işyerine komşu olduğu zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık gerekirse ilgili SGK İl Müdürlüğü marifetiyle tespit edilen diğer işyerlerinde çalışan kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı ve davalı kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.