Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/12465 E. 2014/18087 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12465
KARAR NO : 2014/18087
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2014
NUMARASI : 2013/368-2014/192

Davacı, yurtdışında sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak tespitine, borçlanmanın 5510 sayılı Yasa’nın 4/a SSK kapsamında değerlendirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 02.01.1992 olduğunun ve yurt dışı borçlanmasına konu sürenin 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılması gerektiğinin tespiti ve aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Türk vatandaşlarının yurt dışında sigortalılığa tabi oldukları ilk tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için sigortalılığın fiili (eylemli) çalışmaya dayanması gerekir.
Yurtdışında iken fiili (eylemli) çalışması bulunmadığı halde o ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre yardım niteliğinde ödeme yapılan dönemlerin, çalışmaya dayalı olmayan sigorta kapsamındaki sürelerin ve ev hanımı olarak geçen sürelerin Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesininn 29.maddesinin 4.bendi anlamında yurtdışında geçen çalışma olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda, davacının 1.12.1990-31.07.2002 tarihleri arasında “Gebelik/Analık Koruması (Schwangerschaft/Mutterschutz)” ve “çocuk yetiştirmeden dolayı zorunlu prim süreleri (Pflichtbeitragszeit für Kindererziehung)” nedeniyle sigorta kapsamına alındığı ve bu dönemde fiili çalışmasının bulunmadığı, davacının fiili çalışmasının 01.08.2007 tarihinde başladığı ve bu tarihin uluslararası sözleşme hükümlerine göre ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulünün mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının ülkemizde 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında 01.08.2013-03.08.2013 tarihleri arasında sigortalı çalışması bulunmaktadır. Davacı, 25.4.2006 tarihli borçlanma talebi ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunmuş,Kurumca 2.1.1993-4.4.2006 arasında 5133 gün yurt dışı ev kadınlığı süresini borçlanma talebi 4b statüsünde kabul edilmiştir.Davacı borçlanma bedelini 27.10.2010 tarihinde ödemiştir.
Davacının yurtdışı hizmet borçlanması için başvurduğu 25.4.2006 tarihinde 3201 sayılı Yasa’nın 4958 Sayılı Yasa ile değişik 3. maddesi yürürlükte bulunmaktadır. Anılan madde, yurt dışı borçlanması yapmak isteyenleri öncelikle üç gruba ayırmış ve bu üç grubu da kendi içerisinde alt gruplara ayırmıştır. Anılan maddenin 1. bendinde halen yurt dışında bulunanların, 2. bendinde Türkiye’ye döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenlerin ve 3. bendinde de hak sahiplerinin borçlanması düzenlenmiştir.
Buna göre, halen yurt dışında bulunanlar (1.bent); yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK.)’na; yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna; ev kadınları Bağ-Kur’a yazılı olarak başvurmak suretiyle borçlanabilirler.
Türkiye’ye döndükten sonra yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenler (2.bent); herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumu’na; müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşu’na, başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna; Hizmetlerinden bir kısmı yurt dışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler; ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kuruluşuna, ev kadınları Bağ-Kur’a, yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler.
Yurt dışında iken sürelerinin bir kısmını çalışarak geçirmiş ev kadınları, ev kadını olarak geçen süreleri için Bağ-Kur’a, çalışarak geçen süreleri için de yukarıda belirtilen düzenlemeye göre durumlarına uygun olan sosyal güvenlik kuruluşuna, kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanlar ise aylık almakta oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat edecektir.
Yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin hak sahipleri (3.bent); ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/11/2010 tarih 2010/21-534 Esas 2010/591 Karar sayılı kararında da belirtilmektedir.
Mahkemece, yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının çocuk yetiştirme süreleriyle nedeniyle sigorta kapsamına alındığı 02.01.1992 tarihinin fiili çalışma kabul edilmeyeceği göz önünde bulundurulmalı,davacının 4/a kapsamında borçlanma talebi 3201 SY nın 4958 sayılı Kanunla değişik 3. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli ve 11.09.2014 tarihli ve 29116 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 30.maddesi ile 3201 sayılı Yasaya eklenen Geçici madde 8 hükümleri de değerlendirilerek karar verilmelidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.