Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1234 E. 2014/23549 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1234
KARAR NO : 2014/23549
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2013
NUMARASI : 2012/664-2013/625

Davacı, Kurum işleminin iptaline, borçlanma talebinin 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a (SSK) kapsamında geçerli olduğuna ve sigorta başlangıç tarihinin 05/08/1986 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma talebini Kurumun 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a maddesi uyarınca kabul etmesi ve değerlendime talebinin reddine, borçlanma talebi Kuruma yatırılmadığından sigorta başlangıcı belirlenmediğinden şimdilik karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 25.09.1968 doğumlu davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği 05.08.1986 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile 3201 sayılı yasaya göre yapılacak borçlanma talebinin 5510 Sayılı Yasanın 4/1-a kapsamında geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 3201 Sayılı yasa uyarınca borçlanma talebini Kurumun 5510 Sayılı Yasanın 4/1-a maddesi uyarınca kabul etmesi ve değerlendirmesi gerektiği talebinin reddine, davacı borçlanma bedelini henüz kuruma yatırmadığından bu nedenle henüz sigorta başlangıç tarihi kurumca belirlenmediğinden, kurumun tesis etmediği bu işlem hakkında şimdilik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi için borçlanma istemi veya borçlanma bedelinin ödenmesi koşul değildir.
Borçlanmanın usul ve esasları 3201 sayılı Kanun ile düzenlenmiş iken yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ise Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü gereğidir. Her iki hukuki kuralın amacı ve dayanağı farklıdır. Dolayısıyla anılan haklardan herhangi birinden yararlanmak için diğer hakkın kullanılması veya başvuru zorunluluğu yoktur.
Mahkemece, yukarıda yazılı hukuksal nedenler gözetilerek 25.09.1968 doğumlu davacının 05.08.1986 tarihinden itibaren Almanya’da eylemli çalışması bulunduğu gözetilerek 18 yaşını ikmal ettiği 25.09.1986 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının borçlanma hakkını kullanmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.