Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/12272 E. 2014/18391 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12272
KARAR NO : 2014/18391
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 166.969,04 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Somut olayda; dava ve ıslah dilekçeleri ile toplam 187.547,60 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece bozma ilamları doğrultusunda 21.02.2010 tarihli bilirkişi hesap raporunda tespit edilen bakıcı giderinden % 15 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak toplam maddi zarar miktarından Ocak/2010 dönemine kadar geçerli en son peşin sermaye değerinin tenzil edilmesi ile sonuca gidildiği ve maddi tazminatın red edilen miktarı üzerinden davalılar yararına nisbi vekelat ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Maddi tazminatın red edilen kısmının hakkaniyet indirimine dayanması ve dava açılırken davacının bu hususu bilmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacının maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.M.K.’nun geçiçi 3. maddesi uyarınca H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının davalılar yararına vekalet ücretinin kararlaştırıldığı 5. bendinin ilk cümlesinde belirtilen;
“5-Davalılar davada kendilerini birer vekil ile temsil ettirmiş olmakla AAÜT göre belirlenen 2.349,43 TL maddi tazminat yönünden vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” rakam ve sözcüklerinin tamamen silinmesi ile hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 23/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.