Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/12133 E. 2014/27523 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12133
KARAR NO : 2014/27523
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/170-2014/129

Davacı, kesilen maaşının tekrar bağlanması gerektiğinin tespitiyle aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava,  davacının ölen babası nedeniyle aldığı ölüm aylığının  Kurum tarafından ayrıldığı eşle birlikte yaşama  gerekçesi ile kesildiğini belirterek bu aylığın yeniden  bağlanması  istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen ilk hüküm, Dairemizce yapılan temyiz denetimi üzerine bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği belirgindir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Somut olayda, davacının boşanma kararı 29.12.1997 tarihinde kesinleşmiştir.Davacıya ölen babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 22.01.2010 tarihli kontrol memuru raporunda bahsedilen,emniyet araştırmasıyla eşlerin beraber yaşadıklarına dair tutulan tutanaklara istinaden “boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği” yönündeki tespit üzerine yetim aylığı kesilmiştir.Ancak dosya içerisinde SGK Kontrol Memur Raporuna konu İlçe Emniyeti tarafından tutulan rapora dayanak belgeler mevcut değildir.
Sonuç olarak; SGK Kontrol Memur Raporuna konu İlçe Emniyeti tarafından tutulan rapora dayanak belgeler getirtilip incelenmeli, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak, muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa
çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı,davacının eski eşinin nerede çalıştığı ve maaşı var ise hangi bankadan maaş aldığı da araştırılmalı,çocuk var ise kimle kaldığı ve öğrenim durumları devam ediyor ise nerede öğrenim gördükleri, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/ Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahalle/köy muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı,böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucun davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine
16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.