YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11957
KARAR NO : 2014/17192
KARAR TARİHİ : 11.09.2014
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davacı vekilince Dairemizin 15/11/2012 gün ve 2011/10632 Esas, 2012/20280 Karar sayılı Bozma ilamına karşın karar düzeltme talep etmesi ve bozmadan sonra verilen hükmün taraf vekillerince de temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinin son fıkrası hükmüne göre İş Mahkemelerinden verilen kararlarla ilgili olarak Yargıtay’ca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Kaldı ki, ilgili 15.11.2012 tarihli Yargıtay ilamında maddi hata da bulunmamaktadır. Bu bakımdan, davacı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun REDDİNE,
2- Temyiz incelemesine gelince;
a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
b- Dava iş kazası sonucu sigortalıda meydana gelen sürekli işgöremezlik nedeniyle davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin 91.746,51 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair kurulan hükmü davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.11.2012 tarih 2011/10632 Esas 2012/20280 Karar sayılı ilamıyla bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmeksizin davalı yayarına usuli kazanılmış hak oluşturan % 16 maluliyet oranı üzerinden maddi tazminat hesabı yaptırılması ve manevi tazminat miktarının da yine bu oran üzerinden takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak 62.347,64 TL maddi tazminatın, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili, yargılamanın devamı sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda zararın daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine 05.12.2007 tarihinde harçlandırdıkları ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talep sonucu fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmaksızın artırılmış ve yine yargılamanın devamı sırasında daha sonraki bir tarihte düzenlenen başka bir bilirkişi raporunda da zararın daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine 31.03.2011 tarihinde kalan miktarı ek dava ile talep edilmiştir.
Alacaklı alacağının tümü hakkında dava açabileceği gibi, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmak kaydıyla önce bir bölümünü, sonrada kalan bölümünü talep edebilir. Fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadan açılan davada davacı geriye kalan haktan zımnen feragat etmiş sayılır. Bu durumda davacı taraf 05.12.2007 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadığından, ek dava ile fazlaya ilişkin hakkını talep edemez.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.