Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/11682 E. 2014/23683 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11682
KARAR NO : 2014/23683
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Samsun 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2014/130-2014/190

Davacı, tahsis tarihini takip eden aybaşı olan 01/01/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının tahsis tarihini takip eden aybaşı olan 01/01/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının yurda kesin dönüş yapmadığı, 3201 Sayılı Kanun’un 6. Maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanma koşullarından birinin yurda kesin dönüş yapmak olduğu, yaşlılık aylığı bağlama koşullarının oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Türkiye’de 5510 sayılı yaasının 4/1-a maddesi kapsamında 07/06/2013-25/06/2013 arasında 19 gün çalışmasının bulunduğu, Almanya’daki sigortalılık süresinin 08/01/1982-31/01/2012 tarihleri arasında devam ettiği, davacının 31/12/2013 varide tarihli dilekçesi ile vekili vasıtasıyla yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğu, dosyada bulunan 25/11/2013 tarihli dekonttan davacının yurtdışı borçlanması için Kurum hesabına 39.240 TL ödeme yaptığı, davacı vekilinin, Kuruma verdiği 31/12/2013 tarihli dilekçede davacının 25/11/2013 tarihinde yurtdışı borçlanması bakiye tutarı olan 39.240 TL’yi Kurum hesabına ödediğini belirterek davacının yurtdışında çalışmaya başladığı tarih olan 08/01/1982 tarihinin ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmesini ve buna göre davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasını talep ettiği, Kurum tarafından davacıya 09/01/2014 tarihli tahsis dilekçesi ilgi tutularak yazılan 09/01/2014 tarihli yazıda ilk işe giriş tarihinin 07/06/2013 olduğunun, 61 yaş ve 5100 prim gün sayısını tamamlaması halinde yaşlılık aylığı bağlanabileceğinin belirtilerek talebinin reddedildiğinin bildirildiği, yazının altına not olarak yazılan kısımda yurtdışı borçlanma başvurusu yapıp ödemesi durumunda emeklilik durumunun yeniden değerlendirileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Kanun’un 6/A-(a) bendine göre bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için yurda kesin dönülmüş olması şarttır.
Kanun’un 6/B fıkrasının 1. cümlesine göre bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik’in “Tanımlar” başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder.
Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
Yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere Türkiye’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda sosyal güvenlik kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.K ve 1998/10-645 E. 1999-237 K.)
Yurda kesin dönüş koşulu borçlanma yoluyla aylık talebinde bulunanların tümü için geçerli olup evli olsun ya da olmasın yurt dışında ev kadını olarak bulunan Türk vatandaşlarının da aylık tahsisi için yurda kesin dönüş yapmaları gerekir. Bu konuda kanun koyucu tarafından ev kadınları yararına herhangi bir ayırıma gidilmemiştir.
Yurt dışında işçi sıfatıyla çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşlarından yardım almak kesin dönüş yapıldığı anlamına gelmez. Sigortalının yaşlılık aylığı talep tarihinde yurt dışında bulunması aylık talep etmesine engel olmadığı gibi yurt dışında bulunmak tek başına yurda kesin dönüş yapılmadığı anlamına gelmez.
Yurt dışında yaşlılık veya maluliyet aylığı bağlanması, çalışma ve sigortalı ilişkisinin sona erdiğini gösterdiğinden kesin dönüşe karinedir. İşçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik ve benzeri çalışmaya veya sigortalılığa dayalı yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı kabul edilmelidir.
İkamet şartına bağlı olmayan sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği kesin dönüşe engel değildir.
Yukarıda kesin dönüş koşulunun aylık bağlanırken Kurumca, yargılamada ise mahkemece re’sen araştırılması gerekir. 3201 sayılı Kanun’un 6.maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların beyanlarına bağlı kalınmaksızın, resmi kayıtlar doğrultusunda, resen araştırılarak, irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının yurt dışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını araştırmak, davacının yurda giriş çıkış tarihlerini belirlemek, davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığını tespit etmek, davacının 25/11/2013 tarihinde yaptığı ödemenin neye isitnaden yapıldığını ve bu ödemenin yurtdışındaki çalışmanın ne kadarına tekabül ettiğini belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.