Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/11650 E. 2014/25250 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11650
KARAR NO : 2014/25250
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2011/436-2013/261

Davacı, 01/06/1995-27/04/2011 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, 01/06/1995-27/04/2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile ihtiyati tedbir yoluyla 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/1995-31/12/1995 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi sigortakı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
25/02/2011 tarihinde yayımlanan 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Yasa’nın 18. maddesinde bu kanunun ilgili bölümlerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmalarının şart olduğu bildirilmiş, Bakanlar Kurulunun 2011/1713 sayılı 30/04/2011 tarihli R.G. yayımlanan kararı ile bu süre kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.
Hal böyle olunca 6111 sayılı Yasa’dan yararlanmak için en geç 31/05/2011 tarihine kadar SGK.’na müracaat etmek veya 31/05/2011 tarihine kadar 6111 sayılı Yasa’dan yararlanmak için dava açmak gerektiğinin kabulü gerekir.
Öte yandan 1086 sayılı HUMK’nun 103. maddesinde hakimin 101. maddesinde sayılan hallerden başka tehirinde tehlike olan veya mühim bir zarar olacağı anlaşılan hallerde tehlike veya zararı def’i için icap eden ihtiyati tedbirlerin icrasına karar verebileceği, 6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde ise mevcud durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği bildirilmiştir.
Her iki düzenlemeye göre de mahkeme davanın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde (nitelikte) ihtiyati tedbir kararı veremez. Mahkeme ancak gecikmesi halinde doğabilecek tehlikeyi önleme veya ciddi zararı dava süresince (geçici olarak) önlemek için yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınması için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Somut olayda, davacının 18/04/2011 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydının bulunduğu, teslim ettiği ürün bedellerinden 1995/5. ayda prim kesintisi bulunduğundan davacının 01/06/1995-31/12/1995 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece 6111 sayılı Yasadan yararlanma ile ilgili davanın esasını çözecek biçimde ihtiyati tedbir kararı verilerek henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı halde davalı Kuruma 6111 sayılı Yasa ile ilgili işlemler yaptırılmış olması isabetsiz olmuştur. Öte yandan davacının süresinde dava açtığı gözönüne alınarak kabul edilen süreler yönünden 6111 sayılı Yasadan yararlandırılma talebinin kabulü gerekirken, bu talebin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.