Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/11633 E. 2014/20396 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11633
KARAR NO : 2014/20396
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Birecik Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2012/334-2014/80

Davacı, 09/03/1982-31/12/1996 tarihleri arası yurtdışı çalışma ve işsizlik sürelerinin prim borçlanmak suretiyle hizmet süresi olarak karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 09.03.1982 ile 31.12.1996 tarihleri arasında yurt dışında geçen süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 03.03.1982 ile 31.12.1996 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığı ve işsizlik sigortasından faydalandığı toplam 2875 gün hizmet süresinin prim borçlanmak suretiyle hizmet süresi olarak tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden 15.11.1957 doğumlu davacının 09.03.1982 den itibaren yurt dışında çalışması bulunduğu, 21.02.2002 tarihinde çıkma belgesini teslim alarak Türk vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26.maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
Somut olayda, davacının, 09.03.1982 ile 31.12.1996 tarihleri arasında yurt dışında geçen süreyi borçlanma talebi bulunduğu halde davacının talebini aşarak yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan 10.09.2014 tarihli 6552 sayılı Yasanın 28. ve 29. madde hükümleri ile 3201 sayılı Yasanın 1 ve 5. maddesinde yapılan düzenleme ile 3201 sayılı Yasaya 6552 sayılı yasa ile eklenen Geçici madde 8 hükümlerinin bozmadan sonra yapılacak yargılamada göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
O halde, davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.