Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1157 E. 2014/8661 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1157
KARAR NO : 2014/8661
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/238-2013/451

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi zararları dava açıldıktan sonra sigorta şirketi tarafından ödendiğinden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminatla ilgili faiz alacağı yönünden haklarının saklı tutulmasına, 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31.05.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık maddi tazminata dair faiz alacağının talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; dava dilekçesi ile 5.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, ihbar olunan işveren mali mesuliyet sigortacısı A. Sigorta A.Ş. tarafından 14.09.2012 tarihinde EFT işlemi ile davacı vekili adına 119.597,86 TL ödeme yapıldığı, davacı vekili ve ihbar olunan sigorta şirketi arasında imzalanan ibranamede sigorta şirketinden tahsil edilen ödeme nedeniyle davalı işverenin asıl alacağı aşan tutur ve faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep hakları saklı kalmak kaydıyla tüm borç ve yükümlülüklerinden ibra edildiğinin belirtildiği, davacı vekilince sunulan 12.03.2013 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesinde ihbar olunan sigorta şirketi ile imzalanan ibranamede davalı işverene karşı kaza tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faiz için davaya devam hakları saklı tutulduğundan kaza tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olan 78.580,00 TL nin davalı işverinden tahsiline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’ nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah kurumu, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıalarını, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen veya kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
Yapılacak iş; dava konusu zararlanrıdıcı olay nedeniyle dava dilekçesinde miktarı belirtilmemiş olsa da maddi tazminat istemine kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edildiği, davacı vekili ve ihbar olunan işveren mali mesuliyet sigortacısı arasında imzalanan ibranemede davacı tarafın faiz alacağına ilişkin hakların saklı tutulduğu ve maddi tazminata ilişkin faiz alacağı talebinin harçlandırılmış olduğu dikkate alınarak faiz alacağı yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine 22/04/2014gününde oybirliğiyle karar verildi.