YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11258
KARAR NO : 2014/19774
KARAR TARİHİ : 14.10.2014
MAHKEMESİ : Isparta İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2012/468-2014/24
Davacı, 03/06/1987-17/01/2011 tarihler,i arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine , 6111 sayılı yasadan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 03.06.1987 – 17.01.2011 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasadan yararlanma hakkının saklı tutulması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.09.1996 tarihinden kurumca tescilinin yapıldığı 17.01.2011 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden prim kesintisi suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim kesintisinin yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim kesintisine dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim kesintisi ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01.08.2003 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak Kuruma tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden 15.07.1996, 15.08.1997, 12.07.2003, 07.07.2004, 18.07.2005, 27.07.2006, 06.08.2007 tarihlerinde kesinti yapıldığı, 1988, 1990, 1991, 1992, 1993, 1995, 1998 yıllarında ürün teslimi olduğu, ancak kesintinin olmadığı, 3.6.1987 tarihinde S.S 168 Sayılı I. G.-G. ve Y. T. T.Satış Kooperatifine üye, 17.01.2011 tarihinde de G. Ziraat odasına kayıtlı olduğu, 1990 ve 1993 yıllarında intikal, 1963 yılında satış sonucu edindiği 3 parsel tarlasının olduğu, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarında davacının tarımsal faaliyette bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Davacının hüküm altına alınan 01.01.1999 – 01.08.2003 tarihleri arasında herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle 01.01.1999 – 01.08.2003 tarihleri arası tarımsal faaliyet kanıtlanamamıştır.
Öte yandan, 01.08.2003 tarihinden itibaren davacının, Kurum tarafından tarım bağ-Kur sigortalı olarak kabul edilmesi karşısında, 01.08.2003 – 17.01.2011 tarihleri arasında, davalı Kurumun kabulü sözkonusu olduğundan, bu dönem yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yeniden hüküm kurulmuş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, prim kesintisi olmayan 01.01.1999 – 01.08.2003 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın reddine, 01.08.2003 – 17.01.2011 tarihleri arasındaki, dönem yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.