Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/11255 E. 2014/18409 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11255
KARAR NO : 2014/18409
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2013/2-2013/333

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 28/06/2006-15/11/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 28.06.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 15.10.2012 tarih ve 2012/15876 esas, 2012/17284 karar sayılı kararı ile; daha önce hakkında tefrik kararı verilen G.. Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne karşı açılan davaya ilişkin dosyanın da dosya arasına alınması, bordro ve komşu işyeri tanıklarının dinlenilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, her ne kadar mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de davacının talep etti dönem dışındaki çalışmaları davalı Kurum’a bildirilen sadece bir tanık dinlenilerek, komşu işyeri tanıkları araştırılmadan ve G.. Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne karşı açılan davaya ilişkin dosya da dosya arasına alınmadan yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Mahkemenin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.03.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma ve hüküm verme yükümlüğü vardır. Bu ilke Usul Kanunu’nun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkemenin, bu uyma kararı ile bağlı olup bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükümünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.