Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10928 E. 2014/24347 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10928
KARAR NO : 2014/24347
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/119-2014/317

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 310.151.48 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/11/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat T.. D.. ile karşı taraf vekili A.. O.. O.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava 16.02.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 64 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 15.01.2009 tarihinde çalışmaya başladığı, pano ayak üretim işçisi olduğu, 16.02.2009 günü ocak içinde çalışmakta iken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı ve kronik iskemik kalp hastalığı nedeniyle % 64 oranında sürekli iş göremezliğine karar verildiği, anlaşılmaktadır.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesi; İş Kanununun 77. Maddesi ile İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranının, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır.
Mahkemece davacının sürekli iş göremezliğine yol açan olayda, sigortalıya ve işverene atfı kabil kusur bulunmadığı, olayın % 100 oranında kaçınılmazlık sonucu meydana geldiğine ilişkin kusur bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmişse de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Davacının işe girişi öncesinde çalışacağı işe uygun sağlık koşullarına sahip bulunduğu, işverenin yasa ve yönetmeliklerin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiği de açık olup esasen bu husus da uyuşmazlık konusu değildir. Kesinleşen rücu davasında da işverenin kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Olayın iş kazası olduğu tartışmasız olup, kalp krizinde kişinin yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik özelliklerinin ve bünyevi yapısının, tütün bağımlılığı, alkol kullanımı, egzersiz durumunun, cinsiyetinin de faktör olduğu, sağlığının çeşitli faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği, sigortalının bünyevi yatkınlığı ve genel sağlık durumunun bir araya gelerek miyokart enfarktüsünün ortaya çıkabileceği ortadadır. Somut olayda kalp krizinin iş yerinde çalışırken geçirilmesi nedeniyle olayın iş kazası olarak kabul edilmesi isabetli ise de kusur bulunmadığı halde işverenin tazminattan sorumlu tutulması isabetsiz olmuştur. Hal böyle olunca davanın reddi yerine yazıl şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.