Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1082 E. 2014/8009 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1082
KARAR NO : 2014/8009
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Silopi Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2006/9-2013/203

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava nitelikçe 07.11.2004 tarihinde Irak’ta meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki belgi ve belgelerden; davalılar K.Petrol Üürünleri A.Ş. ile BGüm. İta. Ltd. Şti. arasında Irak’a petrol taşıma konusunda imzalanan sözleşme gereğince davalı alt işveren B Güm. İta. Ltd. Şti. işçisi olarak kamyon ile petrol taşırken kimliği belirsiz kişilerce yapılan saldırı sonucu yaralandığı, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesince düzenlenen raporda davacı işçinin sürekli iş göremezlik oranının % 12.3 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda dava dışı güvenilğin sağlanmasından sorumlu devlet ve ilgili birimlerinin % 100 oranında kusurlu olduklarının, davalı işverenlerin kusuru bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir )
Öte yandan hükme esas alınacak kusur raporunda oransal bir değerlendirmenin yapılması maddi ve manevi tazminat davalarına tesiri bakımından da ayrıca önem arz eder. Şöyle ki haksız fiil mağdurunun maddi zararının tespiti bakımından bu kusur oranına göre hesaplanırken manevi tazminatın takdirinde de yine bu oranları belli olan kusur dikkate alınır
Somut olayda, hükme dayanak alınan bilirkişi kusur raporunda dosyada yeterli veri bulunmadığı için İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı hangilerini ise almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptamadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; dava konusu olayda yol güvenliğine ilişkin gereken önlemlerin alınıp alınmadığı, başka yol güzargahlarının bulunup bulunmadığı, davalı işverenlerin bu yönlerde bir çalışmaları olup olmadığı hususlarının araştırılarak, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişi heyetine konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceleterek tüm delilleri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.