YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1075
KARAR NO : 2014/7783
KARAR TARİHİ : 14.04.2014
MAHKEMESİ : İzmir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2013
NUMARASI : 2013/348-2013/705
Davacı-karşı davalı yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylıkların tahsiline,
Davalı-karşı davacı, yersiz ödenen yetim aylıklarının tahsiline ilişkin yapılan takibe itirazın iptaline, takibin devamına, %40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin davacı-karşı davalının isteminin kabulüne, davalı-karşı davacının isteminin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi E.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanması ve birleşen davada itirazın iptali istemine lişkindir.
Dairemizin 01/04/2013 tarih ve 2012/834 Esas 2013/6330 karar sayılı bozma ilamı üzerine;
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine, öte yandan Kurumun açtığı ve birleşen itirazın iptali davasınında reddine karar verilmiştir
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 56. maddesinin son fıkrasında “ Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır” kuralı getirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 07/10/1999 tarihinde boşandığı, vefat eden babasından dolayı davacıya ölüm aylığı bağlandığı, davacının boşandığı eşyle birlikte yaşadığı konusunda Kuruma ihbar yapıldığı, 29/03/2010 tarihli Kurum görevlilerince düzenlenen durum tespit raporunda, davacı ile boşandığı eşin aynı adreste olduklarının tespit edildiği, Kurum görevlilerine ziyaret amaçlı geldikleri konusunda beyanda bulunulduğu, raporun çevre araştırması bölümünde beyanda bulunan şahıslar boşandıklarını bilmediklerini, evli olarak bildiklerini, boşandıklarını ilk defa duyduklarını belirttikleri, yine davacının komşusu olan ve tanık olarak dinlenen şahıs beyanında, 2008 yılında evi birlikte kiraladıklarını, evin temizliğini beraber yaptıklarını, 1,5 yıl kadar eve birlikte girip çıktıklarını belirttiği, yapılan kolluk araştırmasında beraber yaşadıklarının tespit edildiği, davacı tanığı bayanında davacı hasta olan kızına bakmak için arasıra geldiğini ve bazende kaldığını beyan ettiği, Kurum tarafından kontrol memuru raporuna dayanılarak aylığın kesildiği ve 01/11/2008-30/09/2009 arası ödenen aylıkların borç olarak kaydedilip davacıdan talep edildiği, bozma sonrası yapılan araştırmada davacının muhtarlık adresinin farklı olup 2009/6. ayda beyan edildiği, emniyet araştırmasında Karabağlar’da oturduğunun belirtildiği, anlaşılmaktadır.
Somut olayda, bozma sonrası yapılan araştırmada toplanan deliller, bozma öncesinde davacının aleyhine olan tutanak ve diğer delilleri ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı, dolayısıyla davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının açtığı ve asıl dava olan, ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti taleplerinin reddine, öte yandan Kurumun açtığı ve birleşen itirazın iptali davasını da yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde inceleyip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.