Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10698 E. 2014/23946 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10698
KARAR NO : 2014/23946
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2012/238-2013/600

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedenlerine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 01.09.2008 tarihinde vuku bulan trafik-iş kazasında vefat eden kazalı Hüseyin Sarı’nın hak sahibi anne, baba ve kardeşlerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davalarının reddine, davalı Dr.F.F.. İlaç.San.ve Tic.A,Ş ve Derindere T.. Oto San. Ve Tic.A,Ş aleyhine açılan davaların reddine, davacı anne ve baba için 25.000,00’erTL, kardeşler için 2.000,00’erTL manevi tazminatın davalı U.. Elktr. Mak. İnş.San.Tic.A.Ş ve B.. Y..’dan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyada öncelikle uyuşmazlığa ilişkin hukuki kavram ve kurumlar ile ilgili mevzuatın irdelenmesinde yarar vardır. Bu kapsamda işleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 85. maddesinde düzenlenmiştir.
“İşleten ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı söz konusu maddenin 1. fıkrasında; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü, aynı maddesinin son fıkrasında “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”hükmü yer almaktadır.
Bu düzenlemenin hukuki nitelik bakımından hangi sorumluluğa ilişkin bulunduğuna gelince; Özellikle endüstri devrimiyle birlikte ortaya çıkan teknik buluşlar ve makineleşme zarar tehlikesini arttırmış ve artan bu zarar tehlikesini önlemek için kusura dayanan sorumluluğun her zaman yeterli olmayacağı öngörülerek tehlikeli faaliyette bulunanların sebep oldukları zararları gidermesi kabul edilmiştir (Fikret E., Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 449 vd.).
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, a.g.e., s. 631 vd.; A.. M. K.., Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı KTK’nun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de bu husus kabul edilmektedir (S. Ünan, “Ergün A. Ç..ve R.. K..’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180). Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Somut olayda, davalı Dr.F.F..İlaç.San.ve Tic.A,Ş’nin kazaya konu ….. plakalı aracın uzun süreli kiralayanı olarak işleteni olduğu hususu tereddütsüzdür. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere araç sahibi işletenin sorumluluğu kusura dayanan bir sorumluluk olmayıp bu kapsamda hüküm altına alınan tazminatlardan 01.09.2008 tarihli trafik-iş kazasında kusuru bulunmasa dahi davalı Dr.F.F.. İlaç.San.ve Tic.A,Ş nin de sorumlu olduğunun göz ardı edilerek neticeye varılması doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine
17.11.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.