Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1064 E. 2014/21524 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1064
KARAR NO : 2014/21524
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2011/595-2013/771

Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren tescil bu yoksa dava tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine 6111 sayılı kanundan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekiilerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların, aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/08/1994-31/12/1997 ve 01/01/2000-18/03/2011 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılması hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,
1-) Davacının 01.01.1995-31.03.1995, 01.01.2002- 17.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine,
2-) 01/08/1994 – 31.12.1994, 01.04.1995-31.12.1995, 01.04.1997-31.12.1997 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı af kanunundan yararlanması gerektiğinin tespiti talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-) Fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 18/03/2011 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Temmuz/1994 tarihi olmak üzere takip eden 1995 ve 1997 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, yine 2002-2010 yıllar arası ürün tesliminin bulunduğu, 2001 yılında ziraat odası kaydının başladığı, 26/04/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasadan faydalanmak için müracaatta bulunduğu, Kurumun 6270 sayılı Yasa hükümleri gereği 1994, 1995 ve 1997 yılı tevkifatları dikkate alınarak tevkifatların kesildiği tarihi takip eden aybaşından ilgili yılın sonuna kadar davacıyı tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil ettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre 01/01/1995-31/03/1995 sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ancak verilen karar 01/01/1996-31/03/1997 ve 01/01/2002—17/03/2011 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/2002—17/03/2011 tarihleri arası dönemdeki ürün teslimlerinin tevkifatı takip edecek şekilde sürekli olmadığı, dolayısıyla tek başına sigortalılığı sağlamadığı düşünülmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş,
1-) Kurumca kabul edilen süreler haricinde 01/08/1994-31/12/1997 tarihleri arası tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine,
2-) 01/01/2002—17/03/2011 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak bu dönemde prim kesintisi ve bu kesintiyi takip eden yine prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa şimdiki gibi davanın kabulüne, yoksa davanın bu dönem yönünden reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine
27/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.