Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1061 E. 2014/21510 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1061
KARAR NO : 2014/21510
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2012/51-2013/780

Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından tescil veya dava tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, 6111 sayılı Kanundan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ilk tevkifat tarihini takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/08/1997–31/12/1997, 01/06/2003–01/12/2005, 11/02/2006-25/12/2007, 21/02/2008- 25/01/2012 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı af kanunundan yararlanması gerektiğinin tespiti talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01/08/1997-31/12/1997, 01/06/2003-01/12/2005, 11/02/2006-25/12/2007 ve 21/02/2008-25/01/2012 tarihleri arası Kurum tarafından tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa temmuz/1997 tarihi olmak üzere takip eden Kasım/2001, 2003, 2005 ve 2006 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, 1999 yılında ziraat odası kaydının başladığı, 2002-2008 yılları arası kısa süreli SSK kapsamında çalışmalarının bulunduğu,12/04/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasanın hükümlerinden faydalanmak için Kuruma müracaat ettiği ancak müracatla ilgili Kurum tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre davacının Kurum tarafından tarım Bağ-kur sigortalısı olarak kabul edildiği süreler yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi doğrudur. Ancak 6111 sayılı Yasaya yönelik taleple ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı halde bu talep yönündende karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi ve 2001 yılındaki tevkifatta dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Bu nedenlerle Uyuşmazlık konusu olan 01/01/1998-31/10/2001 tarihleri arası dönemde, düzenli prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş,
1-) 2001 yılı tevkifatı dikkate alınarak 01/11/2001-01-06/2003 tarihleri arası tarım bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı yasanın hükümlerinden faydalanmasına,
2-) Uyuşmazlık konusu olan 01/01/1998-31/10/2001 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak bu dönemde prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa davanın kabulüne, yoksa şimdiki gibi davanın bu dönem yönünden reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 27/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.