Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10584 E. 2014/17236 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10584
KARAR NO : 2014/17236
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/306-2014/67

Davacı, yurtdışı hizmetleri ve ev kadınlığı olarak geçen süreleri borçlanma hakkı olduğuna, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğuna, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava, davacının yurtdışında Türk vatandaşı iken geçen yurt dışı hizmetlerini ve ev kadını olarak geçen süreleri 3201 sayılı Yasa’ya göre borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti ile borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespiti ,aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Türk vatandaşı olarak yurt dışında fiilen çalışmaya başladığı 19/07/1988 tarihinden itibaren 16/06/2008 tarihine kadar ki sürede yurt dışı çalışmalarını ve bu süreler arasındaki 1 yıla kadar olan işsizlik sürelerini borçlanabileceğinin tespitine,aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 26.10.1970 doğumlu olduğu, 403 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığınca Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup çıkma belgesini teslim aldığı 16.06.2008 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği,16.5.2013 tarihli yurt dışı borçlanma talebinin borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle Kurumca reddedildiği,yurt dışı hizmet belgesine göre 19.07.1988 den itibaren Almanyada zorunlu prim süresi ve sigortadan muaf düşük ücretli çalışma kapsamında çalışmaları bulunduğu anlaşılmaktadır.
17/4/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre; Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
11.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6552 sayılı Yasanın 28. maddesi ile 3201 sayılı Yasanın 1. maddesinde yapılan değişikliğe göre;Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir. Geçici madde 8 de ise bu maddedin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat edenler hakkında da kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Borçlanılması mümkün olan sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süre kavramları 3201 sayılı Kanun’da tanımlanmamış olmakla birlikte sigortalılık süresi; “borçlanma kapsamındaki sürenin geçtiği ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış kabul edilen süreleri”, işsizlik süresi; “ilgili ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu çalışma sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi” ve ev kadını olarak geçen süre ise; “medeni durumlarına bakılmaksızın (bekar, evli veya boşanmış) kadınların sigortalılık süreleri haricinde yurtdışında 18 yaşını ikmal ettikten sonra bulundukları süreyi” ifade eder (Yönetmelik m 4).
Somut olayda, 26.10.1970 doğumlu davacının 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre 18 yaşını doldurduğu 26.10.1988 tarihinden önceki süreyi borçlanması mümkün değildir.
Mahkemece, 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine aykırı biçimde 18 yaşını doldurmadan önce yurtdışında geçen süreyi de kapsar biçimde borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Kadın olan davacının yurtdışında geçen çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri de borçlanma hakkı bulunmaktadır.Ancak, 3201 SY nın 1. maddesine göre borçlanılması mümkün olan sigortalılık,işsizlik ve ev kadınlığı sürelerinin belgelendirilmesi gerekir. Yine davanın kabulüne karar verilmesi davacının tüm taleplerinin kabul edilmesi anlamına gelir.Oysa davacının talepleri, davacının yurtdışında Türk vatandaşı iken geçen yurt dışı hizmetlerini ve ev kadını olarak geçen süreleri 3201 sayılı Yasa’ya göre borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti ile borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespiti ,aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davacının tüm talepleri konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.6552 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ve bu kanunun Geçici madde 8 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
O halde davacının ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.