Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10545 E. 2014/25041 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10545
KARAR NO : 2014/25041
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2013
NUMARASI : 2013/408-2013/500

Davacı, Alman … sigortasına giriş tarihi olan 15/01/1991 sayılarak bu tarihten başlamak üzere emekli olmaya yetecek asgari gün prim ödemek koşuluyla borçlanmasına aksi kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1- Yerel Mahkeme, davacı vekiline tefhim edilen kararı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesi hükmüne göre 8 günlük sürede temyiz etmediği gerekçesiyle 17.01.2014 tarihli Ek Kararı ile davacının temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili, 04.02.2014 tarihinde tebliğ edilen temyiz talebinin reddine dair ek kararı, 10.02.2014 tarihinde süresinde temyiz etmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, kararın davacı vekiline 16.12.2013 tarihinde tefhim edildiği, davacı vekilinin ise kararı 13.01.2014 tarihinde tebliğ aldığını beyanla aynı tarihli temyiz dilekçesi ile kararı temyiz ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, dosya içinde gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu sebeple temyiz süresinin davacının gerekçeli kararı tebliğ aldığını beyan ettiği 13.01.2014 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacı vekilinin hükmü süresinde temyiz ettiğinin kabulü gerektiğinden yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 17.01.2014 tarihli ek kararının bozularak kaldırılması ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir.
2- Dava, davacının borçlanma talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile davacının borçlanma talebinin kabulü, Alman … Sigortasına giriş tarihi olan 15.01.1991 tarihinin ülkemizde sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi ile bu tarihten başlamak üzere emekli olmaya yetecek asgari gün prim ödemek koşuluyla 5510 sayılı Kanuna göre 4/1-(a) kapsamında borçlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “davalı kurumun 10/06/2013 tarih ve B.13.2.SGK.4.58.01.00/XVII sayılı işleminin; davacıya yurtdışı borçlanma imkanı tanımayan kısmı yönünden iptali ile davacıya yurtdışı borçlanma imkanının tanınmasına ve davalı kurumun işlemine dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmının 3.maddesinde belirtilen yönlerden yapılan itirazın ise reddine” karar verilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297, 298. (eski 1086 sayılı HUMK 388.) maddelerinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, gerekçeli kararda dava dilekçesine atıfta bulunularak hüküm kurulduğu, verilen kararın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, infaz kabiliyetinin bulunmadığı, davacının hangi talebinin kabul edildiğinin hangi talebinin reddedildiğinin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
24.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.