Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10392 E. 2014/23933 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10392
KARAR NO : 2014/23933
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2014
NUMARASI : 2012/519-2014/233

Davacı, kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine, kesilen ölüm aylıklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 12.11.2003 tarihli karar ile eşinden boşandığı, 04.05.2001 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi olarak 01.01.2004 tarihinden itibaren bağlanan ölüm aylığının 31.07.2012 tarihli Kurum kontrol memuru raporuna istinaden kesildiği, rapor düzenlenirken ifadesine başvurulan davacı ve boşandığı eşinin resmi ikametgah adresleri olan Yenidoğan Mahallesi muhtarının davacının boşandığını bilmediğini, bekar iki çocukları ile birlikte ikamet ettiklerini beyan ettiği, duruşmadaki ifadesinde de Kurum kontrol memurlarının tahkikat yaptığı sırada davacının boşandığını öğrendiğini, ifadesinin doğru olduğunu içeriğini kabul ve tekrar ettiğini beyan ettiği, davacı ile boşandığı eşinin 27.12.2012 tarihine kadar aynı adreste ikamet ettikleri, 27.12.2012 tarihinde davacının adresinin sadece kapı numarasını değiştirdiği, kolluk tarafından yapılan araştırmada da davacı ve boşandığı eşinin aynı apartmanda davacının ikinci katta, boşandığı eşinin birinci katta ikamet ettiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 56. maddesidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, 31.07.2012 tarihli Kurum kontrol memuru raporunda davacı ve eşinin boşanmadan sonra aynı çatı altında karı-koca gibi yaşamaya devam ettiklerinin tespit edilmiş olması, mahalle muhtarının kontrol memuruna davacı ve eski eşinin boşandığını bilmediğini, iki çocukları ile birlikte yaşadıklarını beyan etmesi, bu beyanını duruşmada tekrar etmesi, İlçe Seçim Kurulu ve İlçe Nüfus Müdürlüğünden gelen yazılardan davacı ile eşinin boşandıktan sonra aynı adreste ikamet etmeye devam ediyor olmaları ve 27.12.2012 tarihinde davacının adresinin sadece kapı numarasını değiştirmesi, kolluk tarafından da aynı apartmanda farklı dairelerde oturduklarının tespit edilmesi, boşanmış eşlerin aynı apartmanda oturmalarının hayatın olağan akışına aykırı oluşu da göz önünde bulundurulduğunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.