YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10218
KARAR NO : 2014/19547
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
MAHKEMESİ : Ergani Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2012/591-2014/297
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.09.2006-31.03.2009 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverence davacı adına 30.04.2008 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının davalı işyerinde 30.04.2008-31.03.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının kısmi olarak ayda 18 gün üzerinden Kuruma bildirildiği, bildirim yapılan aynı döneme ilişkin 2008 yılı Nisan-2009 yılı Mart aylarının ücret bordrolarında davacının imzasının bulunduğu ve imzalara itirazının da olmadığı, davacı ile davalı işveren arasında 30.04.2008 tarihinde, haftanın 4 günü çalışılacağına ilişkin sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Yapılacak iş; dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamında, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu kadar, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde ise davacının davalı işyerindeki çalışmasının kısmi süreli bir çalışma olup olmadığını belirlemek, bunun için dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, davacının davalı işyerinde kısmi süreli mi, tam zamanlı mı çalıştığını sormak, zabıta marifetiyle tespit edilecek, işyerine o tarihte komşu olan, kayıtlı iş yeri sahiplerini ve adreslerini açık ve net olarak belirleyip, Belediyeden ve vergi dairesinden bu iş yerlerinin kayıtlarını getirip komşu ve yakınlıklarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları SGK’dan getirtilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.