Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10202 E. 2014/14994 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10202
KARAR NO : 2014/14994
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2013/403-2014/64

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin ve davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 27.02.2014 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile “Davacının davasının kabulüne, davacının Almanya’da sigortalı olarak çalışmaya başladığı 30/09/1986 tarihinin Türkiye’de sigortalılığının başlangıç tarihi olarak tespitine, Buna göre davacının kuruma başvuru tarihi olan 08/05/2013 tarihini takip eden aybaşı olan 01/06/2013 tarihinde yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine,“ karar verilmiş ise de gerekçeli kararda “Davacının davasının kabulüne, davacının Almanya’da sigortalı olarak çalışmaya başladığı 30/09/1986 tarihinde yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine,“ karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.04.1992 günü ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.