Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10186 E. 2014/20923 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10186
KARAR NO : 2014/20923
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/1059-2014/311

Davacı, 01/01/2004-30/09/2008 tarihleri arasında sosyal yardım paketi ve giyecek yardımları üzerinden davalı Kuruma ödenmiş ve Kurum tarafından yasal dayanağı olmaksızın yanlış ve yersiz alınmış sigorta primlerine ilişkin alacağın her aya ilişkin primin kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen sürede işleyen yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, 01.01.2004 ile 30.09.2008 tarihleri arasında sosyal yardım paketi ve giyecek yardımları üzerinden davalı kuruma ödenmiş ve davalı kurum tarafından yasal dayanağı olmaksızın yanlış ve yersiz alınmış sigorta primlerine ilişkin alacağın her aya ilişkin primin davalı kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen sürede işleyen yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı belediye tarafından 01/01/2004-30/09/2008 tarihleri arasında iş yerinde çalışan sigortalılara ödenen sosyal yardım paketi ve giyecek yardımlarının(yazlık elbise,kışlık elbise,kaban yardımı) 506 Sayılı Yasanın 77/2.maddesi gereğince sigorta primine esas kazanç niteliğinde olmadığının ve sigorta primine esas kazanca dahil edilmemesi gerektiğinin tespiti ile bu tarihler arasında davacı tarafından yapılan 2.111.385,97 TL ödemenin kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı K.. B.. ile DİSK/Genel İş Sendikası arasında imzalanan 01/03/2002-29/2/2004, 01/03/2004-29/02/2006, 01/03/2006-29/02/2008 ve 01/03/2008-29/02/2010 dönemlerine ait Toplu İş Sözleşmelerinin bulunduğu, Sözleşmenin 52. maddesinde işçilere ödenecek Sosyal Yardım Paketinin ve 53. Maddesinde giyim (Yazlık kışlık giysi ve kaban) ödemelerinin hüküm altına alındığı, davacı Belediyeye ait tüm işyerlerinin Aylık Prim ödeme belgeleri, aylık ücret bordroları, yazlık elbise – kışlık elbise – kaban ücreti ödemeleri ve aylık sosyal yardım ödemelerine ilişkin belgelerin getirtildiği anlaşılmaktadır.
“Sosyal Yardım Paketi” ödemeleri ile ilgili 01.03.2002-29.02.2004 yürürlük tarihli Toplu İş Sözlesmesi’nin (TİS) 52. maddesinde “İşçilerin aile, çocuk, yakacak, bayram izin gibi sosyal harcamalarını karşılamak amacıyla her ay sosyal paket olarak 50.000.000 TL net ödeme yapılır. ” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, dava konusu diğer dönemlerdeki TİS’lerde de aynı düzenlemenin olduğu anlaşılmaktadır.
“Giyim” ödemeleri ile ilgili 01.03.2002-29.02.2004 yürürlük tarihli TİS’in 53. maddesinde “Toplu İş Sözleşmesi süresi içerisinde, her yıl yazlık elbise karşılığı; sözleşmenin birinci yılında 65.000.000 TL, sözleşmenin ikinci yılında 75.000.000 TL, kışlık elbise karşılığında ise sözleşmenin birinci yılında 75.000.000 TL, sözleşmenin ikinci yılında 80.000.000 TL ödeme yapılır. Yazlık için Temmuz, kışlık için de Kasım ayının ilk haftasında ödeme yapılır, iki yılda bir tüm işçilere en kaliteli kumaştan kaban verilir. Kadın işçilerin kabanları ekstra yapılır. En geç Eylül ayının 15’inde başlamak üzere, Kasım ayının ilk haftasına kadar iadesi yapılıp işçiye dağıtılmalıdır. ” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, dava konusu diğer dönemlerdeki TİS’lerde de aynı düzenlemenin olduğu, sadece kaban ile ilgili yukarıdaki ayni yardım olarak verilmesi düzenlemesi yerine “İşçilere 15 Eylül tarihinde ödenmek üzere net 150.000.000 TL kaban bedeli verilir.” şeklinde diğer dava konusu dönemlerde nakden ödeme uygulaması getirildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 29/07/2003 tarih ve 4958 sayılı Yasanın 36. maddesi ile değişik 77/2. maddesinde “Şu kadar ki, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur.” hükmü yer almaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 77. madde 1. fıkrasında prim hesabı da göz önünde tutulacak kazançlar belirtilmiş, 2. fıkrasında ise bunun istisnaları gösterilmiştir. Fıkrada ifade edildiği biçimde sosyal amaçlı olarak veya işverenin yasa ve sözleşme dışında sigortalısına yaptığı yardım ve ödemeler prim hesabında nazara alınmazlar ve prime tabi tutulmazlar. Bu ödeme veya yardımlar ücret ve benzeri ödemelerden tamamen farklı nedenlere dayanırlar. İşin karşılığı olmaktan ziyade insani değer yargıları sonucu verilirler. Yasa bunları sayarak belirtmiştir. Bu yardımlar ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar, yemek, çocuk ve aile zamlarıdır.
Burada aynı yardımlar özellik gösterir. Ayni yardımdan amaç, sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapılan bir yardımdır. Yardımın ayni veya para olarak yapılmasının önemi bulunmamaktadır. Örneğin; işverenin sigortalılarına dağıttığı elbise, ayakkabı, sigortalı çocukları için, kitap, kırtasiye gibi yardımlar, doğrudan aynı nitelik taşımasına karşın bu yardımlar yemek bedeli, taşıt gideri, yakacak bedeli, dikiş ücreti mesken veya sağlık yardımı, öğrenim yardımı türünden nakitte olabilir. Bu tür somut biçimde belli edilmiş bir ihtiyaca yönelik yardımlar ayni yardım olarak kabul edilir ve prim hesabında dikkate alınmazlar.
Somut olayda, Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen yazlık elbise, kışlık elbise, kaban yardımı kapsamında yapılan ödemeler aynı yardım niteliğinde düzenlenmiştir. Bu yardımların nakdi olarak ödenmesi Toplu İş Sözleşmesindeki bu niteliğini değiştirmez. Dolayısıyla yazlık elbise, kışlık elbise, kaban yardımı ödemeleri ayni yardım niteliğindedir ve prime esas asgari kazanca dahil edilemez.
Çalışanlara yapılan aile ve çocuk yardımları bakımından, 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde bulunan “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek çocuk ve aile zamları sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz.” hükmü gereğince her yıl için Bakanlıkça belirlenen miktarlar içerisinde kalan tutarın ayni yardım niteliğinde olduğu kabul edilerek prime esas kazanca dahil edilmemesi gerekmektedir. Bu sınırları aşan miktarda yapılan ödemeler ise nakdi yardım niteliğinde olup prime esas kazanca dahil edilmelidir. Ayrıca, çalışanlara yapılan aile-çocuk yardımı ödemelerinin fiili duruma uygun olup olmadığı da belirlenmelidir. Yalıpan aile-çocuk yardımı ödemelerinin bütün çalışanlara mı yoksa evli ve çocuklulara mı yapıldığı tespit edilip fiili duruma uygun yapıldığı tespit edilen ödemeler bakımından da Bakanlık tarafından belirlenen miktarlar içerisinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, Bakanlık tarafından belirlenen sınırlar dışında kalan ödemeler ile fiili duruma uygun olmadığı tespit edilen ödemeler ise sair ödemeler kapsamında kabul edilerek prime esas kazanca dahil edilmelidir. Bu konuda denetime elverişli ve ayrıntılı şekilde düzenlenmiş bilirkişi raporu alınmalıdır ve rapor düzenlenirken ödenmiş olan primler açısından işverenin hissesine düşen kısmını geri alabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Kabule göre de; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 23/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.