Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/10154 E. 2014/14038 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10154
KARAR NO : 2014/14038
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2014
NUMARASI : 2012/181-2014/35

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava 14.09.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu Yardıma Muhtaç %85 oranında sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık HUMK’nun 409. maddesindeki koşulların davacı bakımından oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
HUMK’nun 409.maddesine göre: “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.”
Somut olayda davacı tarafça geçerli bir mazeret bulunmaksızın davanın takip edilmemesi nedeniyle 13.12.2005 tarihinde ilk kez, 01.05.2007 tarihinde ikinci kez işlemden kaldırılarak yenilendiği halde 30.11.2010 tarihinde üçüncü kez takipsiz bırakıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle duruşma zabıtlarının incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Her ne kadar hüküm tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmişse de anılan yasanın “Zaman Bakımından Uygulanma” başlığını taşıyan 448/1.maddesi “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır” hükmünü içermektedir. Bu madde hükmüne göre, kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde, yeni usul hükümleri tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacak, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacaktır. Buna karşın, tamamlanmamış usul işlemleri yeni kanun hükümlerine göre yapılacaktır. Aynı hususlar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2011 gün ve 2011/19-735 E. 2012/93 K. ile 22.02.2012 gün ve 2011/2-733 E 2012/87 K sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın çözümünde, somut olay yönünden; davanın iki kez takip edilmediğinden bahisle işlemden kaldırılmasından sonra üçüncü kez takipsiz bırakılmasıyla işlem tamamlanmış, bu işlemin tamamlandığı 03/12/2010 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılması nedeniyle HUMK’nun 409/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirdi. Bu hususun gözardı edilerek yargılamaya devam edilmesi karşı taraf lehine bir hak kazandırmaz. Bu nedenle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H.. Y.. mirasçılarına iadesine, 17/06/2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.