Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/9694 E. 2014/9640 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9694
KARAR NO : 2014/9640
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2013
NUMARASI : 2012/48-2013/91

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, 03.03.1993-16.04.1998 tarihleri arasında davalı Kıyı Emniyeti ve Gemi kurtarma İşletmeleri’ne ait işyerinde fener bakıcısı olarak hizmet akdine dayalı olarak geçen ve SGK’na bildirilmeyen çalışmalarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle davacının 01.07.1993- 07.09.1993 döneminde 47 gün süre ile 11001530 iş yeri sicil numaralı davalı dışındaki başka bir iş veren tarafından bildirilmiş hizmetleri 01.05.1995- 31.10.1996 dönemindeki isteğe bağlı sigorta hizmetleri dahilinde primlerin ödenmiş olması nedeniyle bu dönemler dışlanarak 01.11.1996- 14.01.1998 dönemindeki eksik bildirilmiş hizmetlerin tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; 15.01.1998 tarihinden 2011 yılına kadar kesintisiz hizmetlerinin SGK’na bildirilmiş olduğu, davacının 01.07.1993-07.09.1993 döneminde 11001530 iş yeri sicil numaralı dava dışı iş yerinden 47 gün zorunlu hizmeti, 01.05.1995 – 01.01.1997 döneminde isteğe bağlı sigortalılığının bulunduğu, komşu işyeri tanıklarının davacının 1993 yılından itibaren aralıksız çalıştığını doğruladıkları anlaşılmıştır.
Davacının isteğe bağlı sigortalı olduğu dönemde fiilen aktif olarak çalışması mümkün olduğu gibi, sosyal güvenlik sistemimizde, zorunlu sigortalılık, isteğe bağlı sigortalılıkla çakıştığında zorunlu sigortalılığa üstünlük tanınmıştır. Somut olayda davacının, isteğe bağlı sigortalı olduğu dönemde de fiilen çalıştığı tanık anlatımları ile sabit olduğundan davacının, 08.09.1993-01.01.1998 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı şekilde kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan K.. M..’ne yükletilmesine, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.