Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/9639 E. 2014/10837 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9639
KARAR NO : 2014/10837
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Mersin 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/215-2013/84

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde Mart 2000 – Aralık 2009 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ile E.. B.., Y.. S.., B.. S.. Vekili, H.. T.., A.. A.., A.. S.., S.Tarımsal Üretim Ort.Ltd.Şti., E.. A.., P.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi, davalılardan H. Ç. T. A.. A.., A.. S.., E.. A.. ile P.. S.. vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının Mart 2000-Aralık 2009 tarihleri arasında davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının hizmet tespiti davasının kabulüne; davacının davalı H.. O.. ve F.S. varisleri adi ortaklığı işyerinde bekçi olarak ve sigortalı 01.03.2000 -31.12.2009 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, dönem ve ücret bordrolarının olmadığı, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Davalı H.. O..nın ortağı olan davalılar ile F.S.varisleri Adi Ortaklığının ortağı olan davalılar vekili, S. Narenciye İşletmesi Adi Ortaklığının 14/09/1999 tarihinde kurulup 13/04/2005 tarihinde feshedildiğini, bu fesihten sonra nisan 2005 tarihinde S. Tarımsal Üretim Adi ortaklığı (E.. B..-Y.. S..-B.. S..), H.S. Narenciye Üretim Adi Ortaklığı (A.. A..-A.. S..-Turan serdengeçti) ve F. S.Varisleri Adi Ortaklığı (P.. S..-E.. A..-H.. T..) kurulduğunu, adi ortaklıkların adreslerinin aynı olduğunu bildirmiştir.
Somut olayda, dinlenen tanıklar beyanlarında davacının davalılara ait bahçede veya Serdengeçtilere ait çiftlikte çalıştığını bildirmiş iseler de bahçenin veya çiftliğin tam olarak kime veya hangi ortaklığa ait olduğu, adi ortaklıkların kuruluş ve fesih tarihleri ile ortaklarının kimler olduğu araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davacının çalıştığı söylenen bahçenin kime ait olduğunu ve kim tarafından ne şekilde işletildiğini belirlemek, yukarıda bahsi geçen adi ortaklıkların kuruluş ve fesih tarihlerini, ortaklarının kimler olduğunu, aralarında organik bağ bulunup bulunmadığını, davacının hangi dönemde hangi ortaklıkta çalıştığını araştırmak, adi ortaklık hakkında değil adi ortaklığı meydana getiren gerçek kişiler hakkında hüküm kurulabileceğini göz önünde bulundurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı işverenlere iadesine, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.