Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/9536 E. 2013/17038 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9536
KARAR NO : 2013/17038
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 12. basamakta iken satın aldığı 23. basamağa, 01/04/2006 tarihinden sonra da talebi üzerine 24. basamağa yükseltilmesi nedeniyle alması gereken yaşlılık aylığının 24. basamak üzerinden olmasının gerektiğinin ve aylık miktarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; 4956 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 2. madde gereğince basamak satın alarak 12. basamaktan 23. basamağa yükseltilen ve 24. basamaktan aylık bağlanan davacının, aylık bağlanma tarihinden itibaren 24. basamaktan alması gereken aylık miktarlarının tespiti ile eksik ödenen miktarların her ay ödeme tarihleri gözetilerek faizleri ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının tahsis talebini takip eden 2007 yılı Haziran ayı itibariyle bulunduğu basamak prim ödemesi ve hizmetine göre alması gereken çıplak maaşının 1.239,27 TL olması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; … sigortalısı olan davacının, 4956 sayılı Yasa ile getirilen Geçici 2. madde hükmü çerçevesinde 12. basamaktan 23. basamağa yükselme talebinde bulunduğu, bu talebinin davalı Kurum’ca kabul edildiği, davacının Kurum tarafından talep edilen basamak yükseltme miktarını eksiksiz ödediği, daha sonra 24. basamağa yükseldiği, davacıya 01.06.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacı bağlanan yaşlılık aylığının az olduğunu iddia ederek Kurum’a itiraz etmiş ise de itirazının reddedildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı, 4447 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 11. maddedir. 1479 sayılı Yasa’nın geçici 11. maddesinde; 01.01.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede; “ Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanun’un 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu Kanun’un 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz. ” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacıya bağlanacak yaşlılık aylığı da Geçici 11. maddede belirtilen (a) ve (b) aylığından oluşmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre yukarıda anılan şekilde karar verilmiş, Dairemizin 02.12.2010 Tarih ve 2009/12261 esas, 2010/11953 karar sayılı ilamı ile; konusunda uzman üç kişilik bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilerek, 1479 sayılı Kanun’a 4447 sayılı Yasa’yla getirilen geçici 11. maddesi ilkeleri doğrultusunda 01.01.2000 öncesi ve sonrasına ilişkin a ve b aylıklarının denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak hesaplattırılması, 4956 sayılı Yasa’yla getirilmiş geçici 2. madde çercevesinde basamak satın alan davacının ileriki yıllarda 24. basamaktan emekli olacak olan emsalleri ile de kıyaslama yapılarak, nimet-külfet dengesi ve aktüeryal dengelerin bozulmaması ilkeleri de gözönünde bulundurularak ve yine 1479 sayılı Kanun’da yapılan düzenlemelerle yaşlılık aylığı bağlanmasında en son 01.07.2003 tarihli gelir tablosunun kullanılması gerektiğinin Yasa hükmü altına alındığı hususu da gözardı edilmeksizin, buna göre davacının satın aldığı basamağa göre yaşlılık aylığının hakkaniyete uygun şekilde hesaplattırılması ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu anılan şekilde davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili; davacının maaşının tekrar düzenlendiğini ve 1.098,01 TL tutarındaki maaş farkının davacıya ödendiğini, 2009 yılı Mart ayında 818,58 TL net maaş, 37,63 TL ek ödeme, 122,31 TL SGDP olmak üzere toplam maaşının 978,50 TL olduğunu bildirmişse de davalı Kurum tarafından yapılan hesaplamaya ilişkin belgeler dosya arasına alınmadan, böylece Kurum tarafından yapılan hesaplama ile bilirkişi tarafından yapılan hesaplama arasındaki farklılıkların hangi hususlardan kaynaklandığı ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, davalı Kurum’dan; basamak intibakı ve ödeme yapılıp yapılmadığını sorarak belgeleri getirtmek, basamak intibakı ve ödeme yapılmış ise davacıya; davalı Kurum tarafından yapılan basamak intibakından sonra ortaya çıkan aylık hesaplamasını ve miktarlarını, ayrıca yapılan ödemeyi kabul edip etmediğini sormak, kabul etmesi halinde dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmaktan ibarettir.

Ancak; davacı Kurum tarafından bildirilen hesaplamaları ve ödemeyi kabul etmiyor ise; davalı Kurum’dan, davacının tahsis talebinden sonra 01.06.2007 tarihinden itibaren davacıya bağlanan yaşlılık aylığı ile basamak intibakından sonra hesaplanan yaşlılık aylığının ay be ay ne kadar olduğunu ve davacının yaşlılık aylığının yükseltildiği miktarları sormak, aylıklar arasında ne kadar fark olduğunun açıkça bildirilmesini istemek ve davacıya hangi tarihler arasındaki aylıklar için ne kadar toplu ödeme yapıldığını da sorarak davalı Kurum’dan davacının yaşlılık aylığı hesaplamasına ilişkin tüm evrakları getirtip bilirkişiden; davalı Kurum’un ilk yaptığı yaşlılık aylığı bağlama işlemi ile geri çevirme kararından sonra gönderilen belgelerdeki aylık bağlama işlemlerini irdeleyen ve işlemde hata bulunup bulunmadığını, bulunuyor ise hatanın nereden kaynaklandığını açıkca izah edecek şekilde düzenlenen, denetime elverişli rapor hazırlanmasını isteyerek, talep ve müktesep hak kuralları da gözönünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Davalı Kurum tarafından basamak intibakı yapılmamış ise de; davacının, satın aldığı basamak intibakı ile 31.12.1999 tarihinde 20. basamakta bulunduğunun kabul edilmesi halinde tahsis tarihi itibarı ile bağlanabilecek (a) ve (b) aylıklarını gösterecek şekilde toplam aylığının hesaplanması, ayrıca dava tarihi olan 13.10.2008 tarihine kadar Kurum’ca ödenen aylıklar ile basamak intibakı ile hesaplanacak aylıkları arasındaki farkları ayrıntılı olarak belirlemesi istenerek, yine yukarıda belirtilen hususlar ışığında bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyerek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.