Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/9482 E. 2014/10692 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9482
KARAR NO : 2014/10692
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Amasya İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2009/324-2013/46

Davacı, maluliyet talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline, emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyetinin tespiti ile maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının maluliyet talebinin reddine dair kurum işleminin iptaline, davacının 01.11.2008 tarihi itibariyle malulen emekliliği hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 08.11.1993-12.08.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğu, davacının rahatsızlanarak gittiği Merzifon Devlet Hastanesi tarafından hazırlanan 06.08.2008 tarihli sağlık raporunda diyabetes mellitüs, anksiyete hastalığı teşhisinde bulunularak %83 oranında iş güç kaybı olduğu ve malullen emekliliğe şartlarının uygun olduğunun belirtildiği, bu rapor ile kuruma müracaat ettiği, davacının Kurum’dan 17.10.2008 tarihinde maluliyet tespiti ve maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurum’ca 20.05.2009 tarihinde şartların oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddedildiği, itiraz üzerine 25.09.2009 tarihli Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu’nca talebin yeniden rededildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ‘nun 30.01.2012 tarihli raporuna göre ise davacının E cetveline göre %77 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
1479 sayılı yasanın 28/2.maddesinde “Şu kadar ki, bu Kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte malul sayılacak derecede hastalık veya arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı, bu hastalık veya arızası nedeniyle malullük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davacının maluliyet başlangıç tarihi belirlenmeden ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, maluliyet başlangıç tarihinin de belirlenmesi suretiyle, Yüksek Sağlık Kurulunun raporu ile 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporu arasındaki çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulu’ndan alınacak rapor ile giderilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.