Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/944 E. 2014/1578 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/944
KARAR NO : 2014/1578
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2012
NUMARASI : 2012/180-2012/244

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 1.8.2005-Mayıs 2009 tarihleri arasında davalıya ait aile bahçesi işyerinde garson olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 1.1.2006- 1.5.2009 tarihleri arasında Kuruma bildirilen süreler dışında çalıştığının tesptine, 1.1.2006 tarihinden önceki çalışmalarına ilişkin talebinin reddine ve zorunlu sigortalılığı ile çakışan 16.12.2008-1.5.2009 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılığının iptaline karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, davacının davalı işyerinde 1.5.2008-25.12.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kuruma bildirildiği, davalı işyerinin 26.4.2007 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamına alındığı, 1.1.2006 tarihinden itibaren ise vergi mükellefiyetinin başladığı, bordro tanığının dinlendiği ancak nizalı dönemin tamamında kayıtlarda isminin geçmediği gibi, diğer bordro tanıklarının da adreslerinin tespit edilmediği, komşu işyeri tanıkları dinlendiği ancak dinlenen tanık beyanları ile davacının çalışmasının niteliğinin net olarak ortaya konamadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; nizalı döneme ilişkin bildirilen bordro tanıklarının adreslerinin araştırılarak beyanlarına başvurmak, bulunamaması halinde SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının çalışmasının garson olarak mı yoksa işyerinin ortağı olarak mı gerçekleştirdiğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de, davacının nizalı döneme ilişkin isteğe bağlı sigortalılığının iptali hususunda talebi olmamasına rağmen, talep aşılarak, davacının isteğe bağlı sigortalılığının iptali şeklinde hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan T.. T..’a iadesine, 30/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.