YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9314
KARAR NO : 2014/10338
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/298-2013/128
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 15/06/2009-16/07/2010 tarihleri arasında gece bekçisi ve otopark görevlisi olarak davalı Belediyede geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Belediyece davacı adına işe giriş bildirgesi verilmediği, davacının gece bekçisi ve otopark görevlisi olarak çalıştığını ayrıca, ücretini zabıta amirliğinden aldığını iddia ettiği, dava sırasında komşu işyeri tanıklarının ve davacı tanıklarının dinlendiği, davalı işyerinin Kamu Kurumu olan Akçakoca Belediyesi olduğu, anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının işe alındığına ve işine son verildiğine dair resmi evraklar Belediyeden etraflıca araştırılıp ücretini ne şekilde aldığı , kayıtlara geçip geçmediği hususu aydınlığa kavuşturulmamıştır. Halbuki davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Bunun dışında davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Otoparkın belediye tarafından işletilip işletilmediği, ücret makbuzlarının teslim edilip edilmediği, otoparkın ihaleye verilip verilmediği de araştırılmamıştır. Davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğuna göre davacının tespitine karar verilen dönemde çalıştığına ve ücretini aldığına ilişkin belgelerin araştırılmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş, davalı Belediye Başkanlığı nezdindeki 15/06/2009 tarihi ve sonrası döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, varsa davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişilerini,makbuz zimmet defterini tutanları, zabıtaları, gece bekçilerini dinlemek, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, otoparkın belediyece işletilip işletilmediği, ihaleye verilip verilmediği, otoparkın ücret makbuzlarının davacı tarafından teslim edilip edilmediğini araştırmak, çalıştığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar ederek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının çalışmasının niteliğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.. B..’na iadesine, 08/05/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.